Trabzonspor Kulübü 2023-2024 Sezonu Mali Vaziyet İncelemesi

Cümleten selamlar. Bugünkü konumuz blogun bir klasiği halini alan, hastası olduğum Trabzonspor’umuzun mali vaziyetinin incelenmesi. Yazı biraz gecikmeli geldi kusura bakmayın. Malum iş yoğunluğu filan.
Bilançonun 31.08.2024 tarihli olduğunu okurken unutmayın. Sonraki değişiklikleri içermiyor yani bu kısım.
Varlıklar ile başlayalım. Kulüp aslında hepi topu yaklaşık 276 mio Euro’luk bir varlık büyüklüğüne sahip. Bilançoya göre yaklaşık 150 mio Euro’su futbolcuların sözleşme ve lisans bedellerinden oluşuyor. Şimdi tabi sizin aklınızda şöyle bir soru var, ulan Transfermarkt’a göre kulübün kadro bedeli 96 mio Euro iken bilançoda bu durum nasıl böyle gözüküyor (hatta ilerleyen kısımda daha fazla olması lazım da diyorum). Efenim malumunuz biz burada yıllardır yazıyoruz. Futbolcu transferi muhasebe kaydı filan diye hep açıkladık bunları. Burada yazılan tutarlar futbolculara ödenen komple imza parası, menajer parası vs içeriyor. O yüzden tutmaz. Ha geneli itibarıyla zaten tutmaz onun açıklamasını varlıklara ilişkin kısımda değindim.

Kulübün alacaklarında gördüğümüz 2,2 milyar TL diğer alacak kaleminin 2,1 milyar TL’si ortaklardan olan alacaklardan. Yani vakti zamanında Trabzonspor Futbol İşletmeciliği A.Ş.’ye kulüp (Sportif a.ş.) borç vermiş, bu alacaklar ondan kaynaklanıyor.
Maddi Duran Varlıktaki unsurların 716 mio TL’si arazi ve arsalar iken 236 mio TL’si binalar.
Şimdi şunu belirtmek lazım. Hem bu diğer alacaklar hem de maddi duran varlık tarafında, malumunuz aşağıda detayıyla açıklayacağımız bir kartal projesi var. Bu kartal projesi hikayesi neticesinde bu üst kullanım hakkı ki yaklaşık 4 mia. TL değer biçildi, Trabzonspor Kulübü Derneğinden bizim sportif ya da futbol a.ş.ye verilecektir. Burada da kuvvetle muhtemel ya bu alacağa sayılacaktır yani bu alacak kısmı azalacaktır. Sonraki süreçte de bunu maddi duran varlıklarda göreceğizdir. Özetle önümüzdeki dönemde bu kısımda ciddi bir değişiklik bekliyorum. Ama bunu yapılmadan göremeyeceğiz. Muhasebe tarafını görmemiz lazım. Ha konsolidede bu neyi değiştirir. Açıkçası taraftarımızın büyük kısmı şirketin gelir gider tablosu ve nakit akışıyla daha fazla ilgileniyor. O yüzden onlar için pek değişmeyecektir. Benim gibi muhasebeci tayfa için bir değişiklik diyelim.
Maddi olmayan duran varlıktaki 5,7 milyar TL’nin 4 milyar TL’si haklar, kalanı futbolcu lisansları. Bununla alakalı kulüp bu tarihten sonra bir şirkete değerleme yaptırtıyor. Gerçek değerleri daha fazla diye. (toplamda 8,7 milyar TL olduğu tespit edilmiş.) Muhtemelen de öyledir. Çünkü vakit geçtikçe (futbolcuların sözleşmelerinin süresi azaldığından) bunların değeri düşüyor ve futbolcuyla imzaladığınız sözleşme süresi diyelim 4 yıl. Futbolcuya ödemiş olduğun bonservis bedelini menajer parasını yan hakkınıs vs toplayıp buraya yazıyorsun ya. Onu sözleşme süresi olan 4’e bölüp amortisman diye düşüyorsun. Ama buraya çok da detay girmedim. Her transferde değişiyor bu. Yine değişecek. Bonservis bedeli ödenen yeni transfer oldukça buradaki rakam şişer.
Aslında klasik bir futbol kulübü bilançosu bizimkisi. Varlıkların ağırlıklı kısmını futbolcu hak ve lisansları oluşturuyor. Eser miktarda bina vb. duran varlık var.

Kulübün Kısa vadeli borçlanmalar kaleminde gördüğümüz 2,7 milyar TL tutarın tamamı kredi borcu.
Uzun vadeli borçlardaki 841 mio TL’de kredi borcu.
Aslında özet olarak kulübün 31.08.24’ tarihli mali verisine göre toplamda 3,5 milyar TL kredi borcu mevcut.
Borçlar içerisinde gördüğünüz diğer borçlar’ın 1,1 milyar TL tutarındaki kısmı ise Trabzonspor Telekomünikasyon A.Ş.’ye olan borç diyebiliriz. Bunun muhteviyatını bilmiyorum açıkçası. Merak da ediyorum.
Bu arada kulüp sermayesini önce 2,5 mia TL’den 10 mia TL’ye çıkarttı. Daha sonra 2,5 mia TL çıkartılmış sermayeyi bedelli sermaye artışı ile 5 mia TL arttırarak 7,5 mia TL’ye çıkarttı. Bu 5 mia TL’nin 3,5 mia TL’si ile kulübün komple banka borcu kapatıldı. Ondan kalan 1,5 mia TL ile de sanırım futbolculara olan borçlar ve piyasadaki borçlar ödendi.
Yani bu 30.8.24’ten sonra bu bilançonun sağ tarafı acayip değişti. Bu her şirkete pozitif yansıyacak bir şey. Asla kötülemeye gerek yok, kötüleyecek bir şey de yok. Gayet güzel hamle diyebiliriz bu hamle için. Genelde twitter aleminde yöntemi kötüleyenleri gördüm. Bu da doğrudan yatırımcıyı yani bu bedelli sermaye arttırımına katılan tayfayı ilgilendirir. Ha işin yatırımcı tarafında boyutu nedir, yani o konulara pek girmek istemiyorum açıkçası. Hem bu SPK mevzuatında bulunan yatırım tavsiyesi hikayesinden dolayı hem de bu biraz yatırımcı kararıdır yani.
Şunu söyleyelim, bir sonraki bilançoda banka borçları olmayacak ve karşımıza şöyle bir tablo çıkacak. 3,5 mia TL banka borçlarının azalması söz konusu. Ve bu tabii ki gayet güzel hamledir. Usul itibarıyla da güzeldir. Bedelli sermaye artışına bu talep geliyorsa yani sen buradan yaklaşık 5 mia TL tutarında para toplamışsın, burada bu projeye inanan 5 mia TL para bulmuşsun demektir. Tabii ki kulüp bunu bedava vermiyor, karşılığında kulübün hisseleri veriliyor.
Yılların Kartal Arazisi Konusu
Efenim malumunuz kulübümüzün yıllardır kangren olmuş bir sorunu var. Kartal’da bir yer var, birileri çok değerli diyor ama bir türlü bir şey yapılamıyordu. Kartal’da 13 dönümlük bir arazi var. Burası bir tesis içerisinde AVM benzeri bir yapı. Bunun içerisinde muhtelif dükkanlar (3M Migros), petrol istasyonu (opet) mcdonalds vs. var. Önü de gayet açık bir alan yani ne yapsan olur cinsinden. Burada arazinin yani tapunun sahibi biz değiliz, sadece tapunun üzerinde 30 yıllık bir üst hakkı dediğimiz, kiralama gibi bir hak var. Bu hak devlet tarafından (böyle olduğuna göre tapunun sahibi bizzat devlettir) bizim kulübe devrediliyor.

İşte kulübün ana hedeflerinden birisi de buradan kira geliri elde ederek kulübe düzenli nakit akışı sağlamak diyelim. Oluru var bu işin ama yani işin detayına bakacak olursak bir ekspertiz raporu hazırlanmış. Bu ekspertiz raporu 30 yıllık gelirlerin değerinin bugüne indirgemesiyle yapılmış ve yani eksper raporuna göre 30 yılda buranın yaratacağı gelirler toplamının bugünkü parayla ederi 4 milyar TL civarı bir tutar. Kısa bir kapak hesabıyla yıllık yaklaşık 3,5 mio Euro civarı bir getirisi olur buranın kulübe. Bu da her sene orta sınıf bir oyuncu transfer eder burası demek. Tabi kulübün buradan daha fazla kazanma olasılığı olduğu gibi biraz harcama da yapması gerekiyor buraya. Çünkü baya köhne eski bir bina. Bakalım zaman bize neler getirecek ama güzel proje yani.
Gelelim en sevilen gelir gider kısmına.
Gelir-Gider Vaziyeti
Aslında buraya biraz eurosal bazda bakmanın faydası var. Ben şahsen euroyu 38 alacağım düzgün hesaplama için. (Normalde yapmamız gereken 01.06.2023-31.08.2024 arası ortalama Euro kurunu almak ama gerçekten eriniyorum ya buna, valla uğraşamıycam yani)

Kulüp 2023-2024 futbol sezonundan aldısı sattısı vs. komple olacak şekilde 640 mio TL ciro elde etmiş ki bu yaklaşık 16,8 mio Euro eder. Tabi şu yayın gelirinin yansıtılmayan yarı kısmını da eklersek Trabzonspor geçen sezon toplamda 18,7 mio Euro gelir elde etmiş.
Bu cironun 276 mio TL’si (7,2 mio euro) mağazacılık geliri, 166 mio TL’si (4,3 mio euro) reklam ve sponsorluk geliri, 71 mio TL’si (1,8 mio euro) naklen yayın geliri ( bu arada bence bu rakam da bir hata var, şöyle ki bu sene lig gelirleri dağıtıldı ve Trabzonspor bu gelirlerden 142 mio TL yani 3,7 mio Euro kazanç elde etti, burada görünmemesinin sebebi kuvvetle muhtemel 31.8.24’ tarihinde ödemenin kesinleşip hesaba yatmaması), 55,8 mio TL’si (1,46 mio euro) maç günü bilet gelirleri, 13 mio TL’si spor toto isim hakkı geliri, 46 mio TL’si (1,2 mio euro) uefa Avrupa kupası gelirleri.
Burada bir anomali mevcut. Normalde klasik bir ligte olması gereken yani birinci sırada naklen yayın geliri olması lazım ama gördüğünüz üzere bizde yalnızca 3,7 mio eurocuk. Bu da ligimizin ne kadar değersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Şampiyon GS bu süreçte 6,5 mio Euro civarı bir para kazandı. Buradaki anomali lig gelirinin gerçekten düşük olmasından kaynaklanıyor. Yani taraftarın aldığı ettiği ürünler ya da reklam sponsorluk geliri bile lig gelirinden fazla neredeyse.
Bu konuda daha evvelce defalarca yazdım yine yazıyorum, kulübün lige ilişkin Avrupa kupalarına katılım hakkı elde edilmesi dışında hiçbir hedefi olmamalı. Bu lig gerçekten beş para etmez bir lig.
Neyse biz devam edelim. Özetle bizim toplam gelirimiz 18-19 mio Euro arası yıllık. Kulübün maaş bütçesinin de bunun altında olması lazım ki siz burada ciddi manada para kazanabilin ve kulübün sürekliliğini sağlayın. Peki öyle mi?
Bu geliri elde etmek için kulüp 839 mio TL gider (22 mio Euro) yapmış. Bu giderin 274 mio TL’si futbolcu ücretleri, 97 mio TL’si teknik ekip gideri, 14,3 mio TL tesis gideri, 153 mio TL’si satılan malın maliyeti, yani hem ticari ürünlerin maliyeti hem de futbolcu satış zararları vs. Burada fiilen gider olmayan ancak gider yazılan yaklaşık 211,2 mio TL tutarında amortisman ve itfa gideri de var onu da ekleyelim. Aslında amortisman giderlerini düşersek kulüp gelir gider durumunda neredeyse başabaş vaziyette.
Diğer gelirler 93,3 mio TL iken (ki bunun 49,4 mio TL’si senetli alacaklara uygulanan faiz oranı, 33,7 mio TL’si vazgeçilen futbolcu alacakları) diğer giderlerimiz 155 mio TL olmuş. Bu diğer giderlerin 111,5 mio TL’si kur farkı gideri,28 mio TL’si borçlarımıza uygulanan faizler ve 14,5 mio TL’ si gecikmiş vergi ve sgk ödemesi kaynaklı. Burada kur farkı giderlerinin engellenmesi için her dönem klasikleşen ancak bir türlü uygulanmayan hedge mekanizmasını ısrarla tavsiye ettiğimizi yineleyelim. Kur artışının beklentinin altında kaldığı bu yüksek faiz döneminde dahi biz 111 mio TL civarı kur farkı zararı yapmışız. Bu durum gerçekten üzücü.
Bir önceki dönem UFRS’ye göre yatırım faaliyetlerinden gelirler olarak ayrı başlık altında 47,2 mio TL gelir elde etmişiz. Bu gelirin 30,2 mio TL futbolcu satış geliri iken 16,9 mio TL futbolcu kiralama geliri. Yani toplamda 1,2 mio Euro civarı futbolcu satışından gelir elde etmişiz.
Aynı şekilde yatırım faal. Giderler var. Bunun toplamı da 72,3 mio TL. Bunun da 70 mio TL’si bonservis gideri iken 2,6 mio TL Yabancı para mevduattan edilen zarar.
Finansman gelirinde faiz geliri olarak 297 mio TL faiz geliri elde edilmişken 221 mio TL faiz gideri yapılmış.
Burada sevinerek söylemek gerekiyor ki bir dahaki seneye 221 mio TL faiz gideri olmayacak çünkü banka borçları kapatıldı.
Güncel Kadro Maliyeti Ne ?
Kadro maliyeti hesaplaması aslında çok kompleks değil daha evvel kendim tablo tutuyordum onunla alakalı ama dediğim üzere yoğunluk filan yoruyor, Twitter’da @soccertimetr diye bir arkadaş bunu güzelce tutuyor. Kaynağım orası.
Buna göre kulübün toplam maaş gideri Euro olarak 18,2 mio Euro. Son transfer Sikan’a ödenen ücret dahil buna. Aslında üstünkörü bir hesapla 18 mio Euro gelir 18 mio Euro gider dengeli bir vaziyet görünüyor.
Ertuğrul Doğan Finansal Mucize Mi Yarattı?
Finansal mucize demek doğru olmaz. Ancak ekonomik olarak doğru iş yapıyor. Borsadan kaynak yaratarak hisseleri verip o gelen parayla yıllık 200-250 mio TL faiz gideri yaratan kredi borçlarını kapatmak ve Kartal arazisini muhtelif bağlantılarını kullanarak işlerli hale getirmek ve yine stadyumun içerisinde bulunan muhtelif ticari alanları kullanımına izin almak ekonomik olarak kulübü rahatlatacak işler. Ancak mucize der misin buna tabii ki hayır. Ne zaman mucize deriz? Kulüp faaliyetlerinden sürekli kazanç içerisine girdiğinde mucize diyeceğiz. Temeli atıldı diyebiliriz.
Ertuğrul Doğan’ı Neden Eleştiriyorsun?
Doğrudan sahadaki futbolla alakalı bu durum. Sahada hiçbir şey yoktu. Ta ki Şenol hoca gelinceye kadar. Maalesef Ertuğrul başkanın gereksiz bir Abdullah Avcı inadı oldu ve bu durum hem şampiyon apoletli hocaya hem de kulübe zarar verdi.
Bir diğer eleştiri konusu da futbol aklının kulüpte hiç olmaması şeklinde. Yani bu kadar futbolun içinde olan bir şehirde bu kadar futbol aklı noksanlığı yaşanması ciddi sorun. Ben başkanın futbol aklı yok demiyorum. Yöneticiler zaten her işe koşamaz. Sen oraya en iyi adamı atarsın. Ancak atamada ciddi sıkıntı var. Hoş biz mesela şu an hem transfer tarafında hem saha tarafında kim var bilmiyoruz. Burada en emin kişi Şenol hocadır. Zaten Şenol hocanın mevcut pozisyonu Türkiye ve dünyada saha içerisinde alacağı son pozisyon olmalı. Hoca 72 yaşında. Artık buradan yavaş yavaş futbol aklı olma yolunda adımlarını atmalı. Tecrübesini efsanesi olduğu kulübe aktarmalı.
Peki futbol aklı soyut bir kavram, sen bunu neye göre diyorsun? Efenim doğrudan takımın saha içerisinde oynadığı (oynayamadığı) futbol ve takıma yapılan transferler yüzünden diyorum.
Özellikle yıllardır kulübede hapsolmuş, hiçbir katkısı olmayan, sahaya çıkmayan, sahaya çıkmamakla birlikte sürekli kadroda yer işgal ederek gençlerin de önünü kesen Hüseyin Türkmen, Serkan Asan gibi iki kronik adam var.
Yine takımın kanat rotasyonu tamamen yaşlı oyuncular üzerine kurulu ve bu maalesef sezon öncesinde planlanamamış burası çok net görünüyor.
Stoper bölgesinde elden çıkarılamayan stefano denswil, 34 yaşında henüz hiçbir katkı sağlamayan ancak tavan ücret alan stefan saviç, 32 yaşında sol bek barisiç, elden bir türlü çıkarılamayan umut bozok sorun ve maliyet yaratmaya devam eden oyuncular.
Yoksa şuna kızmam ben, gider umut güneş alırsın, batagov alırsın, cihan çanak alırsın, serdar saatçı alırsın bunlar tutmaz, bunlara verdiğin bonservis belli, ücret belli. Tutmama riski var, yaşları genç ve satabilirsin. Ama abi yaşlı adama para verilmesine uyuz oluyorum. Olmuyor abi tutmuyor yani bu ülkede.
En iyi en ahlaklı dediğin yabancı bile gelir yatarım gözüyle bakıyor bu ülkeye işte. Bunu değiştiremiyorsun.
Kadro Mühendisliği
Bir de aynı mevkideki oyuncu sayısı sorunumuz var. Örneğin 6 numara/ön libero/defansif oyun kurucu dediğimiz mevkide okay yokuşlu, lundstram ve mendy var. Bu üç oyuncuya da en az 1,5 mio Euro maaş ödüyoruz ve her maç bu oyunculardan 2’si yatıyor.
Takımdaki bu 6 numara fazlalığına rağmen ilginç bir şekilde 8 numara oynatacağımız oyuncu sayısı neredeyse yok denecek kadar az.
Ancak 10 numara ya da ofansif oyun kurucu olarak nitelendirdiğimiz mevkii de ise ozan tufan, umut güneş ve muhammed cham var. Bu oyuncuların herbirisine de 1 mio euro’dan fazla maaş veriyoruz.
İnanılmaz bir planlama hatası. Yani burada 6’lardan 8 devşirmeye çalışıyorsun tutmuyor. 10’lardan 8 devşirmeye çalışıyorsun tutmuyor. Adamın orijinal mevkiisi değil maalesef.
E kanatlara bakıyoruz. 35 yaşında nwakaeme ve 34 yaşında edin visca var. Bunların yedekleri cihan çanak. Diğer kanadın yedeği yok mesela.
İlerde ise umut bozok, simon banza, enis destan ve deniş draguş var ki her maç bir kişi oynatacağımız yer için neredeyse potansiyel 4 aday var. Şimdi gittik buraya danylo sikan aldık. Etti 5. Yine her biri minimum 1 mio Euro maaş alan adamlar bunlar.
Ancak kanat ve 8 numara eksiğimiz devam ediyor.
Şimdi böyle bozuk kadro planlamasında hoca napıyor? Ya kardeşim adamları yeni almışsın, kadro dışı bıraksan kulübe zarar, bu adamları kör topal oynatmak zorundasın. İşte gidiyor mevkii 10 olan adamdan 8 yaratmaya çalışıyor, bu da olmuyor abi. Sırıtıyor. Çok nadirdir tuttuğu bu olayın.
Şimdi kanatta sıkıntın var, striker yani golcü olan adamı gidip sağ açık oynatıyoruz draguşu. Sonra oynayamayınca woaaaa çok kötü diyor taraftar. Ya orası adamın esas mevkisi değil, adam senin kadro planlaması hatan nedeniyle orada oynuyor. Adamı da bitiriyorsun, kendini de bitiriyorsun.
Özetle kadro planlaması ve mühendisliği taraftar gözünde hiçbir şey olabilir ama aslında her şeydir. Ve sezon başında kulübün bu duruma geleceği de açıkçası netti.
Şimdi hep birlikte oturup dua edeceğiz, Şenol Hoca eldeki 10 numaralardan bir tanesini 8’e devşirebilsin, eldeki forvetlerden bir tanesini kanata devşirebilsin diye. Ya bu eziyeti 72 yaşındaki adama da çektirmeye gerek yok, kendimize de.
Maalesef sayın başkan kulübe futbol aklı olan birilerini almak için çok geç kalmış ve bir kadro enkazıyla kendini baş başa bırakmıştır.
Şuradan Şenol hocanın bir şeyler çıkarması bana sorarsanız mucize. Başarırsa da başarmazsa da ellerinden öperiz. Ancak vaziyeti görün diye bunları sizlere yazıyorum.
Özetle kulüp bir yerlere gidiyor, ekonomik olarak iyi yerlere gidiyor ancak saha olarak aynı düşünceyi paylaşmak mümkün değil. Dediğim gibi tüm kulüp oturduk Şenol hocanın eline bakıyoruz. Şenol hoca bu bozuk kadro mühendisliğini toplayabilirse toplar. Toplayamazsa yaptığın yatırımların hepsi boşa gider. Çünkü en iyi oyuncu bile kötü takımda söner. Bu bir takım ve aura oyunu.
Allah başta Şenol Hoca olmak üzere cemil cümlemizin yardımcısı olsun. Genç oyuncularımızın evrilme kabiliyetine kuvvet diyerek yazıyı sona erdirelim.