Ekonomi

Petrol Meselesi

Bu yazımızın konusu uğruna ortadoğunun kan gölüne çevrildiği, bir çok insanın hayatını feda ettiği, kara elmas da denilen, hayatın daha doğrusu enerjinin kaynağı olan petrol . Yazımızda petrol hakkında genel bir bilgi verip hayatımızda ve uluslararası siyasette niye bu kadar önemli olduğunu anlatıacağım.

Ancak şu enerji olayına girmezsem olmaz. Konuyla çok fazla alakası var çünkü. Petrole ya da enerjiye ilişkin bilgiye ihtiyacım yok, ben direk petrol yatırımı yapıcam, varil varil petrol alıcam baba diyorsanız petrol yatırımı yazımı okumalarını tavsiye ediyorum.

petrol

Enerji Meselesi

Yaşamın ana kaynağı ve ana akım noktası her daim enerjidir. Fiziğin kanunları gereği olmayan bir şey yoktan var edilmez ve bunun içine enerji de dahildir. İlk bilinen enerji kaynağı insandır.

İş gücü olarak enerjisini kullanan insan, bunu uzun vadeli üretimde (tarım) kullanarak daha az çalışmayı öğrendi. Refahını arttırdı. Tarımsal üretim sırasında işlerini kullanmak ve enerjisini daha verimli kullanmak için tarımsal aletler üretti ki bu insanlık için çok büyük bir adımdı. Devlet meselesi yazımda da belirttiğim insanın gelişim güdüsü ve refaha ulaşma hevesi sürekli tetikleyici oldu ve sanayi devrimi ile birlikte seri üretimin ucuzluğu ve refahın herkese yayılması hedefiyle süreç bambaşka bir hal aldı. Ancak refahın geliştiği her aşamada insan daha az çalışmak için elinden geleni yaptı ve bunun için de hep kendi enerjisini ikame edecek vasıtalar buldu.

Önümüzdeki dönem de ise ana hedef geçmiş ile benzer şekilde, yapay zeka ve endüstri 4.0 gibi nesnelerin interneti hadisesiyle insanın daha az çalışması, daha az enerji sarf etmesi, hayatı otomatikleştirmesi ve amelelikten kurtularak refahını maksimum seviyeye çıkartması.

Refah ve Enerji Sarfiyatı

Özetle refahımızı arttırmak için sabit enerji kaynakları içerisinde önce enerjiyi kullanmayı öğrendik, araç gereçleri icat ettik, daha sonra ise mevcut enerji kaynaklarını optimum şekilde kullanmayı hedefledik. Bu aşamada ise günümüzde firmaların diline pelesenk ettiği enerji verimliliği konusu geliyor. Mühendisler halen mevcut araç ve gereçleri en verimli şekilde kullanmaya çalışıyor. Bu uzunca bir süre daha devam edecek.

Bu süreç içerisinde enerji kaynakları her daim ana hedef, uluslararası politika kaynağı ve araç oldu. Uluslararası ilişkileri anlama kılavuzu yazımda enerji ve enerji güvenliği meselesinin niye bu denli önemli olduğunu yazmıştım.

petrol-enerji-yeri
Dünya siyasetinin üstüne döndüğü temel mevzu budur.

Petrol

Petrol ise yukarıda yazdığım enerji kaynakları içerisinde oldukça önemli. Çünkü enerji verimliliği en yüksek aynı zamanda en ucuz enerji kaynağıdır kendisi. Yani petrolü alıp enerji olarak üretmeye başladığınızda verdiğiniz para karşılığında size en fazla enerjiyi sağlayan ürünlerden birisidir. Şu sıralar günümüzde gördüğünüz yenilenebilir enerji kaynağı olarak geçen ve çevreci olduğu belirtilen güneş, hidro elektrik, termal, jeo termal ve rüzgar enerjisi tipi üretimler için yatırım maliyetleri çok yüksek, geri dönüşleri oldukça uzun sürüyor ve üretilen enerji aslında pek de dişin kovuğunu doldurmuyor.

Petrolün mahiyeti ise işte bu aşamada ortaya çıkıyor. Gelin biraz petrolün geçmişinden başlayalım ve tekrar günümüze geldikten sonra mevcut durumu analiz edelim.

1853 yılında Polonyalı Lukasiewicz adlı bir kişi petrolü gaz yağı olarak kullanıp aydınlatmada bundan faydalanınca işin hikâyesi kanlı bir savaşa dönüşmeye başlıyor. Çünkü fark ediliyor ki petrol çok iyi bir enerji kaynağı. Tabi şundan da bahsedelim aslında Azerbaycan’da -ki ateşin ülkesi diye geçer- petrol oldukça önceden bilinen bir şey fakat aman bunu yakıt olarak kullanalım filan demiyor kimse. Ancak petrole ilişkin farkındalığın artması ile ilk petrol rafinerisi 1861 yılında Azerbaycan’da kuruluyor.

Petrol bileşiminde yoğun olarak metan, etan ve propan gazı bulunur. Petrolün işlenmesi ile yani damıtılması, ham olan petrolün damıtılarak farklı katmanlarda inceltilmesi ile benzin,dizel, gaz yağı fuel oil, petrokimyasal ürünler (LYPE, AYPE,PET,polipropilen v.b.), LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı), parafen, katran elde edilir. Daha detay bilgiye rafineri başlığı altında erişeceksiniz.

petrol-uretimi

Petrolün Önemli Hale Gelmesi

Petrolün önemli hale gelmesinin sebebi halen de devam etmekte olan bir arz talep hikayesi aslında. Enerjinin olduğu memleketler sanayi anlamında pek gelişmemiş memleketler. Ancak petrolü olmayan ülkeler ise sanayisi gelişmiş memleketler. Esas enerjiye ihtiyacı olan da onlar.

Buna ilk örnek olarak İngiltere’yi verebiliriz ki 1. Dünya savaşında petrolün olduğu ülkeleri sınırları dahilinde taşıyan Osmanlı Devletine İngilizler tarafından savaş açılmasının nedeni bu. Osmanlı Ekonomisi yazımda da ele aldığım üzere Osmanlı devletinin genel üretim yapısı ağırlıklı tarım üretimi yönünde. Fakat o dönemde İngiltere’de ortaya çıkan seri üretim yani sanayileşme hamlesi başlamış.

Özetle Osmanlı sınırlarında petrol var ancak kullanacağı bir sanayi yok, İngiltere’de petrol yok ancak kullanacağı sanayi var. Dönemin İngiltere Başbakanı kendi meclisinde “bizim Osmanlı devleti ile ne işimiz var ,askerlerimiz niye orada savaşıyor, orası çok uzak” diyen vekilleri de zaten enerji güvenliği meselesini öne sürerek ikna ediyor.

Petrolde Lojistik Sorunu

Tabi bu şerait içerisinde petrolün bulunması ile birlikte ortaya çıkan sorunlardan birisi de petrolün taşınması meselesidir. Yani tamam enerji güvenliğini sağladın, petrolü üreten ülkelerin yönetimlerini kendine bağladın ama nasıl taşınacak? Başlangıç aşamasında kara demir ve deniz yoluyla taşınıyor ancak bunun için petrolün varillere konulup varillerin taşınarak götürülmesi gerekiyor. Halen böyle ama bu işin maliyetli olduğunu söyleyelim. Doldurdun, paketledin vs. Uzun iş yani. Bunun da tek alternatifi var. Petrol üreten ülke ile kendi arana uzunlamasına yerin altından boru hattı döşemek.

Böylece doğrudan üreticiden ham petrol olarak alındığından hem o ülkenin yani petrol üreten ülkenin mala katma değer katıp sana satmasını engelliyorsun (yani ülkelerin gelişimini engelliyorsun) hem de taşıma sırasında ortaya çıkacak zaman kaybı ve firelerin önüne direk geçmiş oluyorsun. Ham petrolü direk boru hattıyla alıp rafineriye sokup, işleyip sağa sola satıyor ya da kullanıyorsun.

Dünyanın ilk petrol boru hattı ABD’de 1865 yılında Pennsylvania’da yapılıyor. Yaklaşık 5 km’lik bir mesafeyi kapsayan boru hattı 5 cm’lik borulardan oluşuyor. Küçük de olsa bir boru hattı projesi.

varil

Petrol Boru Hatlarının Diğer Taşımacılık Yönetimlerine Göre Değerlendirilmesi

Petrol boru hatları ilk aşamada diğer taşımacılık sistemlerine göre daha maliyetlidir. Hatta sırf bu yüzden tıpkı doğalgaz hatlarında olduğu üzere petrol boru hattının bir kaç ülkenin ya da bir kaç kalabalık şehrin üzerinden geçmesi istenir ki taşıdığına değsin. Bunun için toplam tüketim miktarları gözetilerek güzergah tespiti yapılır. Ancak yolu uzatmak malumunuz olduğu üzere maliyeti de arttırır.

Petrol boru hattı maliyetli dedik ancak boru hatları gemilere el konulması, taşımacılık sürecinde yaşanan fireler, karşılaşılabilecek doğal afetler v.b. nedenlerle riski daha az, enerji güvenliğini daha net sağlayan unsurlar. Yine dediğim gibi önemi üreten ülkenin kendini geliştirmesini engelleyerek sizin maliyetlerinizi kısık tutmasıdır.

Boru hatlarının diğer taşımacılık yöntemlerine göre en büyük avantajlarından birisi ise operasyon avantajıdır. Yani normalde variller halinde taşınan ya da direk gemiyle vs. gelen malların gemiye aktarılması, varile aktarılması v.b. hususlar, yolda geçen süre oldukça vakit alıcı işlerdir. Boru hatlarında ise doğrudan hızlı bir şekilde hedefe ulaşır petrol. Son olarak boru hattının avantajlarından birisi taşımacılık maliyetinin sabit olması, yani değişme riski içermemesidir.

Dünya’da Petrol Rezervleri

Dünya petrol rezervlerine bakışımızı bir tablo halinde vereceğiz. Sadece kanıtlanmış rezervleri belirttim tabloda. Aşağıdaki veriler 2018 yılına ait olup zaman içerisinde güncellenecektir.

Ülke Rezerv(Milyar Varil)
Venezuela 303,2
Suudi Arabistan 266,2
Kanada 168,9
İran 157,2
Irak 148,8
Kuveyt 101,5
Birleşik Arap Emirlikleri 97,8
Rusya 106,2
Libya 48,4
Toplam 1.696,6
BP 2018 Energy Review raporundan temin edildi. Ülkelerin hepsini yazmadım.

Dünya petrol rezervinin %47’si Ortadoğu’da %19,5’i Orta ve Güney Amerika’da, %13,3’ü Kuzey Amerika’da üretilir. Türkiye tabloda niye yok diyenler için gelsin Türkiye’nin mevcut petrol rezervi yaklaşık 52 milyon varildir.

avrupa-petrol-boru-hatti
Avrupa Petrol Boru Hatları

OPEC Konusu

Hemen kısaca geçeceğim. OPEC petrol üreten ülkelerin kurduğu bir örgüt. Lan bunlar niye örgütleniyor derseniz bildiğin tekel olmak için ve fiyat dayatabilmek için. Dünyada petrol rezervinin %79’una sahip olan ülkeler bu kuruluşa üye. Ortak karar alıp üretim miktarını ve fiyatı belirlemeye çalışıyorlar.

Ancak tıpkı yakın zamanda olduğu üzere ülkeler arası kapışmalar olabiliyor ve OPEC’in bunu denetleyecek ya da üyeleri şu kadar üretim yapacaksınız şu fiyattan satacaksınız şeklinde zorlayacak bir mekanizması yok. Bu yüzden etkinliği sürekli tartışılsa da dönem dönem bastırıp uygulamalara gidebiliyor.

Özellikle petrol fiyatlarını yakından takip edecek olan arkadaşların OPEC ve OPEC+ (plus) (OPEC Plus ifadesi 2016 yılında Rusya’nın OPEC üyeleriyle sürekli çarpışması nedeniyle çıkarttığı bir ifade olup halihazırda 10 üyesi vardır. Esaslı ülkeler Rusya, Azerbaycan, Umman ve Meksika’dır) açıklamalarını iyi takip etmeliler.

opec
Opec

Türkiye’de Petrol Üretimleri

Türkiye’de ilk sondaj çalışması 1890’lı yıllarda Hatay’da başlatılmıştır. İlk petrol ise 1940’da Batman’da Raman’da bulunmuştur.

Türkiye’de toplamda 4.815 kuyu bulunmaktadır. En fazla üretim yapan kuyu günde ortalama 7.013 varil ile Batı Raman- Batman kuyusudur. En az üretim yapan kuyu ise Çiksor/Diyarbakır kuyusu olup günde ortalama 3 varil kadar üretebilmektedir.

Türkiye’nin toplam rezervi 52,6 milyon varildir.

Türkiye’de Petrol Üretimi Niye Az?

Efenim yıllardır tartışılır bu konu. Vay efendim Türkiye’de petrol var Amariga çıkartmıyor. Bunlar Rotşildçi.vs. ama işin gerçeğinin bununla ilgisi alakası yok. Bizzat Botaş’ta çalışan bir tanıdığımdan dinlediğimi kelimesi kelimesine aktarayım size.

Türkiye’nin jeolojik yapısı petrolün çıkarıldığı ülkelerden tamamen farklı. Bizdeki jeolojik yani yerin yapısının farklı olması ise maliyetlerimize şöyle yansıyor. Diğer ülkelere göre mevcut olan petrol sahalarımız çok küçük kalıyor. Yani rezerv alanlarına diğer ülkelerde tek bir sondajla ulaşabilmek mümkünken bizde rezerv alanları küçük küçük olduğundan her bir rezerv alanı için ayrıca sondaj vurmak gerekiyor.

Yine petrol çıkarılan ülkeler ağırlıkla düzlük alanlara sahip ancak bizim maalesef petrolün bulunduğu güneydoğu bölgemiz ağırlıklı olarak bu şekilde değil ve dağlık. Bir başka mesele ise sondaj maliyeti. Yani petrolün bulunması için sondaj vurulması neticesinde kaç metrede kaynağa erişildiği. Türkiye’de ortalama 3.000 metrede bir petrol kuyusu sondajı petrole erişebilirken, diğer ülkelerde 500 metre ortalama ile petrole erişilebiliyor.

Tüm bunları birleştirdiğimizde varil başı maliyetimiz yaklaşık 100 USD civarlarında. Yani kahvede duyduğun petrol kuyularını betonla kapatıyorlar lafı doğru. Eğer uluslararası piyasalarda petrolün varil başı fiyatı 100 USD altı seyrediyor ise kuyuyu betonla kapatıyoruz. Varil fiyatı 100 doları geçince betonu kurup sondaj vurmaya devam ediyoruz.

Sanırım daha fazla yazıp yorumlamama gerek yok.

Türkiye’de Rafineriler

Rafineri tam anlamıyla ham petrolün farklı ürünlere ayrılmasıdır. Ham halde gelen petrol rafineriye girdikten sonra nafta, mazot, gaz yağı, asfalt, kerosen, LPG, jet yakıtı ve fuel oil olarak bileşenlerine ayrılır.

Türkiye’de halihazırda 4’ü Tüpraş’ın 1’, SOCAR’ın işlettiği 5 tane rafineri bulunmaktadır. Tüpraş İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman rafinerilerinde rafine işlemi yapar. SOCAR’ın Star rafinerisi ise İzmir’de bulunmaktadır.

Kısa Teknik Bilgiler

Rafineri Adı Rafinaj Kapasitesi   Depolama Kapasitesi
Star Rafineri 10 mio ton  1,6 mio mküp
Batman Tüpraş 1,4 mio ton  300 bin mküp
Kırıkkale Rafinerisi 5,4 mio ton  1,3 mio mküp
İzmir Rafinerisi   11,9 mio ton 2,5 mio mküp
İzmit Rafinerisi  11,3 mio ton  3 mio mküp  

Rafinericilik Niye Gelişmiyor?

Türkiye’de rafinericiliğin gelişmemesinin sebebi rafinerilerin çok ciddi bir know-how gerektirmesi ve kurulum sürecinde hayvani harcamalar yapılmasıdır. Ancak aynı parayı mevduata ya da ne bileyim başka bir sektöre yatırsak aynı ciroyla, çok daha az risk alınıp çok daha fazla para kazanılmış olur. Yani rafinericiliğin kar marjı da oldukça düşüktür. Yine ham petrol fiyatları sürekli olarak OPEC ve Arap ülkelerince kaşındığından sürekli politik atışmalara konu olmaktadır. Dolayısıyla varil başı fiyat sürekli dalgalanmaktadır.

rafineri
Ham pterol rafine aşamaları, gördüğünüz gibi ham petrolün ısıtılmasıyla -dereceleri yazıyor- elde edilen ürünler görülebiliyor.

Yani rafineri de bir varil ham petrolün rafineriye girişi ile çıkışı arasında fiyat farkı olmaktadır. Bir de bunun üstüne talep sırasında fiyat farkı olduğunu ekleyin. Rafinerici firmalar uluslararası piyasalarda bu riski hedge etmek için türev ürünler kullanıyor olsalar da bu da üretim maliyetini dolayısıyla pazardaki rekabeti engellemekte, maliyetleri katlamaktadır. Bu yüzden rafinerilerin en büyük sorunlarından birisi depolamadır.

Çünkü düz düşünen bir adam olarak aklınıza ilk gelecek şey “ne var kardeşim onlarda ürettiklerini satmasınlar ve depolasınlar” düşüncesidir. Ancak petrolün hem kimyasal niteliği gereği (hacimsel olarak çok ciddi bir depolama alanı ve tesisi gerekir) hem de rafinerilerin karda kalabilmesi için belirli bir miktar üretimi devam ettirmek zorunda olmasından dolayı depolama ihtiyacı artmaktadır. Ancak depolama dediğim gibi petrolün kimyasal niteliği gereği (uçucu gazlar içermesi vs.) çok nitelikli depolama alanı gerektirir. Yani “ne var olm deposunu ben yaparım” deyip geçmekle olmuyor, depo maliyetleri çok yüksek oluyor.

Türkiye’de Petrol Boru Hatları

Türkiye’de petrol boru hattı toplamda 5 tanedir.

Irak – Türkiye Petrol Boru Hattı

Batman- Dörtyol Petrol Boru Hattı

Ceyhan- Kırıkkale Petrol Boru Hattı

Şelmo-Batman Petrol Boru Hattı

Bakü-Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı

turkiye-petrol-boru-hatti
Türkiye’deki petrol boru hatları

Bu petrol hatlarından hem taşıma kapasitesi hem de jeopolitik olarak öne çıkanlar tabii ki Bakü Tiflis Ceyhan (BTC) petrol boru hattı ile Irak -Türkiye (IT) petrol boru hattıdır.

Irak Türkiye petrol boru hattı IKBY’nin altında olduğu için de ayrıca farklı bir konumdadır. Bu konuya çok dalmayacağım ancak Kerkük’te üretilen petrolün Akdenize açıldığı yerdir. IT hattında yaklaşık yılda 553 milyon varil petrol taşınır.

BTC hattı ise Azeri-Türkmen-Kırgız petrolünün ülkemize geldiği güzergahtır. BTC hattında ise yılda yaklaşık 365 milyon varil petrol taşınır.

boru

Bir Varil Petrolden Ne Üretiliyor?

Bir varil (tam olarak 159,5 litre) ham petrol rafineriye girip çıktıktan sonra şu ürünler elde ediliyor.

% 43 benzin

%18 fuel oil ve motorin

%11 LPG

%9 jet yakıtı

%5 asfalt

%14 Diğer…

Yani litre hesabı yapacak olursak;

68,585 Litre  benzin

28,710 Litre fuel oil ve motorin

17,545 Litre LPG

14,355 Litre jet yakıtı (kerosen)

07,975 Litre asfalt

22,330 Litre diğer…

bir-varil-petrolden-ne-cikar
Kaynak:wikipedia, Wikipedianın verileri ile benim verilerde kısmi farklılıklar var.

Petrolün Sınıflandırılması

Petrol endüstrisi petrolü genel olarak üretim yerine, API gravity denilen bir ölçü birimine ve içindeki sülfür oranına göre sınıflandırmaktadır.

Üretim yerine göre sınıflandırmada WTI yani Batı Teksas Ortalaması ile Brent yani Kuzey Denizi Petrol fiyatı ortalaması öne çıkmaktadır. Dünya standardı da buna göredir. Ancak bunun yanında Umman fiyatı, Nijerya fiyatı,Kanada fiyatı, Ural fiyatı gibi fiyatlar ulaştırma maliyeti de eklenerek hesaplanmasına imkan verdiğinden oldukça kullanışlıdır. Tabi şunu da söyleyelim WTI cins petrol sınıflandırma içerisinde en hafif ve en tatlı petrol tiplerindendir. Brent WTI’ya göre biraz daha ağır ve ekşi olmasına rağmen OPEC basket denilen ortalamaya esas petrol hem brentten hem de WTI’dan saha ağır ve daha ekşidir. Ne ağırı ne ekşisi biladerim sen ne değişik değişik konuşuyon diyorsanız hemen aşağıya alayım sizleri.

API gravity ölçüsüne göre sınıflandırmada petrolün suya göre ağırlık derecesini ifade edilir. Petrolün hafif olması oldukça az işlemden geçtikten sonra ürünlere ayrılmasını ifade eder ki bu rafinaj maliyetlerinin düşmesi demektir. Mesela özellikle İran petrolüne kadife gibi denir. Bunun sebebi İran petrolünün hafif olması ve rafine maliyetinin oldukça ucuz olmasıdır. Irak petrolü toplamda 8 aşamada rafine edilebilirken İran petrolü 2-3 aşamada rafine edilebilir.

Bunun dışında sektör içerisinde  sülfür oranına göre tatlı(sülfürü az) ve ekşi petrol ayrımı yapılmıştır. Günümüz dünyasında çevreye duyarlı araçların fazlalaştırılması hedefi kapsamında yakıtların içindeki sülfür oranının azaltılmasına uğraşılmaktadır. Bu durum ise sülfürün ayrıştırılmasını yani rafinaj maliyetini arttırmaktadır. Ekşilik tatlılık hikayesi de bu yüzden önem taşır.

BOE (barrel of oil equivalent) 

Kavramı Türkçeye çevirmeye pek gerek duymuyorum. Burası teknik bilgi bölümü. Kendime not olarak saklıyorum. Yani okumanıza çok gerek yok. 1 varil petrol yaklaşık 42 galon eder. 42 galon ise yaklaşık 158,9 litre eder.

1 BOE yani bir varil petrolden yaklaşık 5,8 mio BTU (evinizdeki klima 12.000 btu dur oradan hesaplayın) enerji üretir. Bu da yaklaşık 1,7 megawatt enerji üretir.

Hesaplamalara göre 170 metre küp doğalgaz ile 1 varil petrolden yaklaşık aynı değerde enerji üretilmektedir.

Petrol hakkında şimdilik verebileceğim bilgiler bunlar. Eğer petrol yatırımı meselesine ilgiliyseniz petrol yatırımı yazımı okuyunuz.

yatirimkurusu

10 yıldır finans sektöründe denetçi, İngilizce biliyor.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
error: İçeriklerin kopyalanması engellenmiştir.