Serbest Kürsü

Trabzonspor’un Mali Durumu

Her ne kadar ara dönem bilançosu incelemeyi hatta özellikle ara dönemlerde Trabzonspor’un mali durumu incelemesi çekici gelmese de(futbol kulüplerindeki mevsimsellik nedeniyle) konunun Trabzonspor olması ve son dönemde kulübün finansal vaziyetinin oldukça aktif şekilde gelişmesi, mevcut yönetimin bu konuda asılıyor olması nedeniyle ara dönem bilançosuna da yorum yapalım diye düşündüm. Zaten bundan sonra her bilanço yayın döneminde burada Trabzonspor’un mali durumu ve genel ekonomik vaziyetini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışacağız. Okuduğunuz bölümlerde hatalı olduğunu düşündüğünüz yerler var ise mutlaka bana iletin. Platformda Futbol kategorisinde yer alan bu ilk yazımında heyecanı ile yanlışlar yapmış olabilirim. Yanlış aksettirmeyelim.

Trabzonsporun Mali Durumu

Ara dönem bilançosunu/mali durumunu yorumlamak genelde çok doğru olmuyor. Futbol kulüpleri mevsimsellik arz eden kulüpler. Yani gelirleri, giderleri ve dolayısıyla bilançosu futbol sezonu içinde artan (Eylül-Mayıs ayları), ara tatil döneminde ise azalan eğilime sahiptir (Haziran-Ağustos) Bu yüzden Trabzonspor’un mali durumu en net Haziran 2020 mali durum değerlendirmesinde ortaya konulacaktır.

Bir futbol kulübünün bilançosunu yorumlamak biraz tehlikelidir. Çünkü taraftarlar çok fazla tepki gösterebilir, birilerinin adamı olmakla suçlayabilir v.b. Hele ki Trabzonspor gibi taraftarların ateşli olduğu, kulüp içinde bölünmenin fazla olduğu Trabzonspor’un mali durumunu incelemek ateşten gömleği giymekle eş değer. Ancak yine de yapılanları görmek adına doğruları ve yanlışları ortaya koymak gerekiyor.

Yazıyı yayınlamak için ara transfer döneminin bitmesini beklediğimi de söyleyeyim. Yoksa Trabzonspor’un Mali Durumu başlıklı yazı uzun süredir rafta bekliyordu.

Trabzonspor Bilançosuna (30.11.2019 Tarihli) Genel Bakış

trabzonspor-bilanco

Trabzonspor bilançosuna genel olarak baktığımızda normal şirket değerlendirme modunda bakarsak ilk göze çarpan problemin Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar ile Dönen Varlıkların birbiri ile eşleşmemesi olduğunu söyleyebiliriz.

Burada bu dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynakları karşılamıyor olmasının neden sorun olduğunu açıklayayım kısaca size daha fazla mantığınıza oturur. Dönen varlık bir sene içerisinde satılması düşünülen, ya da paraya çevrilebileceği öngörülen likit varlıklardır. KVYK olarak gördüğünüz kısa vadeli yabancı kaynaklar ise bir sene içerisinde ödenmesi gereken borçlardır. Eğer bir sene içerisinde paraya çevrilebilecek varlığınız yoksa bir sene içerisinde vadesi gelen borçlarınızı ödeyemeyeceğiniz anlamına gelir bu durum. Bu yüzden firma bilançolarında önemli bir yer tutar.

Trabzonspor bilançosunda da böyle bir durum görünmekle birlikte sektör bazında düşündüğümüzde bu durumun çok fazla problem olduğunu şahsen düşünmüyorum. Çünkü muhasebe uygulamalarına göre futbolculara ödenen bonservis ücretleri ile futbolcuların lisans hakları yani futbolcunun sözleşme tutarı duran varlıklarda, maddi olmayan duran varlıklar içerisinde muhasebeleştiriliyor.

Yani bu duran varlıklar içerisindeki tutarlar her ne kadar bir sene içerisinde likidite sağlayamayan varlıklar olarak görünse dahi bence işin esası böyle değil. Kulüp muhasebe standartları gereği bunu bu şekilde raporlamak zorunda. O yüzden bu konuyu çok fazla kafaya takmamak gerektiğini düşünüyorum. Yani dışardan bakıldığında bu husus her ne kadar esaslı olarak görünse de Trabzonspor mali durumunu etkileyecek nispette bir noksanlık yarattığını düşünmüyorum.

Bilanço genelindeki bir diğer göze çarpan problem ise Öz kaynakların negatif olması. Bu neden nasıl oluşuyor derseniz kulübün her sene ettiği zararlar öz kaynağı tüketir. Muhasebenin kaidesi gereği iki taraf (Aktif ve Pasif) eşit olmak zorunda kaldığından öz kaynaktan giden borç olarak gelir. Yani kulüp zararını borç ile kapatır. Zaten yüksek borçluluğun esas sebeplerinden biri budur. Zaman içerisinde karlılık kaleminin artarak öz kaynak açığını kapatacağını düşünüyorum. En azından Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun tüm açıklamaları bu yönde. Ahmet Ağaoğlu şirket hissedarı gibi konuşuyor (ki doğrusu da budur.) Trabzonspor bir şirkettir ve profesyonel olarak yönetilmelidir. Zaten zarar eden bir kulübün uzun vadede faaliyetini devam ettirmesi ancak sağdan soldan sürekli dilenmesi ile mümkündür ki, Trabzonspor’un genlerinde böyle biri durum olmadığını genel olarak biliyoruz.

Bilanço Kalemlerinin Detayları

trabzonspor-bilanco-detay

Trabzonspor’un bilançosuna biraz daha detaylı baktığımızda dikkatinizi yüzde olarak yazdığım kısımlara çekmek istiyorum. Kulüp varlığının %75’i duran varlık sınıfında ve bunun ağırlığı futbolcu lisansları oluşturuyor, kulübün elinde kısmen nakit mevcut ve ticari alacaklar ve borçların bilanço hacmine göre oldukça küçük kaldığını görüyoruz. Bu durum ise futbol endüstrisinin genelde nakit/peşin çalışmasından kaynaklanıyor.

Karşı tarafta yani yükümlülük tarafında ise tamamen borç görüyoruz. Borçların vade bazında dağılımına bakıldığında %67’sinin uzun vadeli olması kulübün ticari itibarının en azından finansal kurumlar nezdinde kuvvetli şekilde devam ettiğinin bir göstergesidir. Ancak borç yükünün oldukça ağır olduğunu görüyoruz. Bu borçların kulübün gelirleri ile ödendiğini düşünürsek cironun (bakın maliyeti katmadım sadece cironun)3-3,5 katı borç mevcut. Tabi ülkede genel olarak bir kaynak sorunu mevcut ve çoğu firmada öz kaynağın aktife göre çok düşük olduğunu biliyoruz. Ancak Trabzonspor’da öz kaynakların negatif olması bilançoyu mahvediyor. Bence kulübün en fazla dikkat etmesi gereken husus bu borçların daha da ödenebilir seviyeye çekilmesidir.

Bitmeyen Tartışma

Tabi bu noktada büyük çatışma başlıyor. Bir taraf iyi futbol iyi futbolcuyla oynanır, gelir için şampiyonluk, şampiyonluk için iyi yabancı futbolcu gerekir, bir kere şampiyon olsak borçları öder geçeriz diyor. Diğer taraf ise borçların sürdürülemez olduğunu, bir önceki cümlede açıkladığım stratejinin tamamen yanlış olduğunu, fiyat performans oranı yüksek olan uyumlu oyuncu grubu oluşturarak yüksek sıralara çıkılıp Avrupa Kupalarına daimi katılım, bu vesileyle gelecek sponsorluk geliri ve altyapıdan çıkacak oyuncuların satışı ile başarı geleceğini düşünüyor.

Mevcut yönetimin uygulamaları ve açıklamaları doğrultusunda 2. Tarafta olduğunu söylersek yanlış olmaz sanırım. Ben de bu kulübe başkan olsaydım 2. Tarafta olurdum.

Ticari Alacaklar

Bu kalemde en önemli husus alacakların tamamının ilişkili olmayan yani grup şirketlerinden olmayan dış firmalardan kaynaklanıyor olması. Bu durumu olumlu buluyorum. Daha önceki finansal tablolarda bu kısımda ağırlıkla Futbol A.Ş.’den olan alacaklarımız bulunuyordu.

Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Bu kalemde ağırlıkla futbolcu lisansları ile futbolcu transfer ücretleri kalan tutar üzerinden yani sözleşmenin kaldığı tutara göre, bağımsız bir dış firmaya yaptırılan değerleme sonucunda tespit ediliyor. Kulüp dönem dönem bu kalemdeki varlıkları yeniden değerletip özkaynaklara eklemesini yapıyor. Bu aşamaya çok fazla takılmamanızı söyleyeyim. Dinamik olarak sürekli değişen bir kalem burası. Futbolcuların kalan sözleşmeleri artı piyasa değerleri şeklinde olduğunu bilmeniz yeterli.

Finansal Borçlar

trabzonspor-finansal-borc-kısa-vadeli
trabzonspor-finansal-borc-uzun-vadeli

28 Haziran 2019 da kulübün borçları Ziraat Bankası, Halk Bankası Deniz Bankası ve Aktif Bank konsorsiyumu tarafından 5 yıl vadeli, ilk yıl anapara ödemesiz dönem olmak kaydıyla yapılandırılmıştı. Bu şu demek ilk yıl sadece faiz ödenecek. Bu yapılandırmanın etkilerini bilançoda doğrudan uzun vadeli yabancı kaynak oranının %67’lere çıkması ile görebiliyoruz. Bu hamleyi oldukça başarılı buluyorum. Kulübe ciddi nefes aldırmıştır. Ancak kulübün daha fazla borçlanamayacağı da bence ortadadır. Zaten Yusuf Yazıcı’nın satışı olmasa kulüp gerçekten ciddi darboğaza girecekti.

Borçların 839 mio TL’sinin TL bazında, 94,6 mio TL’sinin ise Euro bazında olduğunu görüyoruz. Yüzeye vurduğumuzda kulüp finansal borçlarının %89’unun TL, %11’inin Euro bazında olduğunu görmek mümkün. Bu da gerçekten olumlu bir hamle. Tabi bankaların yapılandırmasıyla gelen bir hamle. Ülkede kulüplerimizde yaşanan en büyük sorunlardan birisi bu. Temel olarak kulüplerimiz gelirleri TL olan kurumlar. Çünkü yurt dışına futbolcu ihracımız çok düşük. Daha doğrusu aldığımız oyunculara göre çok düşük Bu da ciddi bir kur riski getiriyor.

Size kur riskinin ne kadar sakat bir şey olduğunu en azından futbol sektörü için kısaca anlatayım. Mesela gittik İtalya’dan taş gibi bir stoper aldık. Aldığımız tarihte Euro TL kuru 3 TL olsun ve oyuncuyla yıllığı 1 mio Eurodan sözleşme imzaladık. Ülkede bir şeyler oldu diyelim ve kur 6 TL’ye çıktı. Normalde adama ödeyeceğimiz ücret 3 mio TL iken ikinci sene iki katına çıktı ve 6 mio TL’ye yükseldi.

İşte ülkedeki kulüplerin hiç birisi hedge politikası izlemediğinden sürekli bu riske maruz kalıyor. Trabzonsporda bu durumu gözlerimle gördüm. Uzun zamandır takip ediyorum bilançosunu çünkü. Şu bilançonun sağ tarafının şişmesinde ve özkaynağın eksiye düşmesinde en büyük etken bu kur zararı meselesidir.

Bunun dışında rapor tarihinde kulübün TL borçların ortalama faiz oranı %21,65 iken Euro borçların ortalama faizi %7,42 olarak görülüyor.

Toplam Finansal Borç:935,2 mio TL

Kulübün finansal borçlarının yıllık faiz ödemesi (hiç ana para ödemesi yapılmasa dahi)

839*%21,65=181,6 mio TL

94,6*%7,42=7 mio TL

Toplam Faiz Ödemesi: 188 mio TL

Ticari Borçlar

Kısa vadeli ticari borçların 37,6 mio TL, uzun vadeli ticari borçların ise 8,9 mio TL olduğunu görüyoruz. Kulüp bilanço dipnotlarına göre bu borçlar kulüplere, menajerlere ve muhtelif ticari ilişkide bulunulan ve taraf olmayan yani grup olmayan firmalara olan borçlar. Bunlar olağan faaliyetler neticesinde oluyor. Üstünde çılgınca yorumlar yapabileceğimiz bir alan değil.

Gelir Tablosuna Genel Bakış

trabzonspor-gelir-tablosu

Geldik gelir tablosuna. Yukarda gördüğünüz bilanço buradaki faaliyetler neticesinde oluşuyor. Özkaynağı pozitife taşıyacak olan bölümde burası ve bence bilançodan ziyade ehemmiyeti en fazla olan bölüm de burası.

Hasılat

trabzonspor-hasilat

Hasılat kaleminde birinci sırada en yüksek gelirin futbolcu satış gelirinden olduğunu görüyordur. Neredeyse mevcut cironun 1/3’ü diyebiliriz. Bu tek başına Yusuf Yazıcı’nın satışından geliyor bu arada. Bunun dışında Uefa gelirinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Gerçekten Uefa’da kupaya katılmak yeterli bir gelir. Şu ana kadar (ki ligin yarısına geldiğimizi düşünürseniz) yayın gelirinden fazla bir gelir elde edilmiş.

Her ne kadar artacak olsa da Naklen Yayın Geliri şu an 3. Sırada ama sene sonu 1.sıraya çıkacaktır bu gelir. Bunun dışında mevcut yönetimin sponsorluk çalışmalarının da sonuç verdiğini görüyoruz ve UEFA’dan elde edilen gelire yakın sponsorluk geliri oluşmuş durumda. Tabi bu yeterli mi derseniz bence değil. Ancak bu başarının artması için kulübün sportif anlamda başarılı olması da şart. Eğer bir firmayı Avrupa’da göğsünüzde göstermiyorsanız bu sponsorluk geliri düşüyor. Aslında Avrupa kupalarına katılmanın en önemli meselesi kendi bıraktığı gelir ile birlikte kendi bıraktığı gelir kadar yarattığı sponsorluk hacmi diyelim.

Maç hasılatlarının ve aldığınız forma v.b. ürünlerin katkısını (ticari ürünler lisans kiralama) görebilirsiniz ama bu veriye sene sonunda bakmak sağlıklı oluyor genelde. Toplam bakiyeyi orada göreceğiz.

Satılan Malın Maliyeti

trabzonspor-satilan-malin-maliyeti

Bu bölümde bu güne kadar yapılmış futbolcu ve teknik ekip ücretlerinin ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Kulübün zaten en yüksek olan ve kontrol etmesi gereken gider kalemi bu. Bu arada bu tutarda sene sonuna doğru artacak. Sanırım 160 mio TL gibi bir tutar ile kapatır. Merak edenler için kimi sattıkta zarar ettik kardeşim diyenler olabilir. Burada Zargo Toure ile Vahid Amiri’nin satışından kaynaklı bu zararın olduğunu düşünüyorum. Açıkçası tutar bazında teyitleşme de sağladım kendi içimde. Diğer muhtelif giderler de tabloda gördüğünüz üzere. Anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.

Genel Yönetim Giderleri

trabzonspor-genel-yonetim-giderleri

Bu kısma değinmeye pek gerek yok. Zaten gelire göre bakarsanız Genel yönetim gideri elle tutulur bir seviyede değil. Şu danışmanlık kısmında yazan tutarın ne olduğunu merak ediyorum ama bir bilgiye de erişemediğim için herhangi bir yönlendirme yapmak istemedim açıkçası.

Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler

trabzonspor-esas-faaliyetten-diger-gelirler

Bu tabloda açık diye düşünüyorum. Konusu kalmayan karşılık kalemini merak edenleriniz olabilir. Her ne kadar tutar düşük de olsa açıklayalım. Daha evvelce gerek ticari ilişkiler nedeniyle kulübe açılan davalar gerekse de futbolcu/menajerlerin kulübe açtığı davalar nedeniyle, kulüp dava tutarı kadar karşılık ayırır ve gider yazar. Davalar genelde başka gelir dönemlerinde sonuçlandığından eski tarihlerde gider yazılan yani ödenmesi için karşılık ayrılan davalar sonuçlandığında otomatik olarak gelir kaydedilir ayrılan karşılıklar. Buradaki mesele de odur.

Esas Faaliyetten Diğer Giderler

trabzonspor-esas-faaliyetten-diger-giderler

Sanırım Trabzonspor’un gelir tablosunda beni en mutlu eden bölümlerden birisi burası. Daha önceki gelir tablolarını takip edenler bu kur farkının tüm karı silip süpürdüğünü hatırlayacaktır. Dönemsel olarak ülkedeki kur artışından kaynaklı bir durum olduğunu da söyleyebiliriz tabii ki ama borçların TL’ye çevrilmesinin (yıllardır ısrarla söyleyip de anlatmadığım meseledir bu) etkisi direk hissediliyor. Bundan sonra buradaki kalemlerde çılgınca rakamlar göreceğimizi ve eskisi gibi tüm karı silip götüreceğini göremeyeceğiz. Bu konuda mevcut yönetimi canı gönülden tebrik ediyorum.

Gelir Tablosunun Genel Yorumu

Trabzonspor’un gelir tablosu uzun bir aradan sonra fark yarattı ve kulüp kar açıkladı. Bu kulübün sıhhati ve algısı açısından gerçekten olumlu bir gelişme. Gerçi bu durumun etkilerini borsada da gördük. Trabzonspor mali durumunun gelişimi direk kulüp hisselerini 1,5 TL’den 3 TL’ye kadar yükseltti. Bu hisse fiyatının artışında her ne kadar şampiyonluk olasılığının etkisi olsa da kulübün kar açıklamasının da bu noktada viddi katkısı olduğunu düşünüyorum.

Bu aşamada dikkat edilmesi ve kulübün başına yıllardır gelen iki belayı (gelir tablosu anlamında) def etmesi gerekiyor. Mevcut başkan her ne kadar ücretler de ücretler diye tuttursa da bundan önceki dönemlere özellikle faiz gideri ve kur zararlarının kulübün bütün karını süpürdüğünü gördük. Bence hem Trabzonspor’un hem diğer kulüplerin en büyük problemi bu zaten. Yani bu kulüpler normal faaliyetlerinden kar ediyor, büyük kitlelere sahipler, bir açıklamayla milyonlarca liralık cirolar yapabilecek seviyedeler. Zaten bankalar bu yüzden kredi veriyorlar. Yani kimse kimseye bedavadan borç vermiyor. Ancak bu faaliyetlerinden kar elde etmelerine rağmen hem kurdan hem de faizden zarar ediyorlar.

Ben Trabzonspor’un finansal borcuna baktığımda şunu görüyorum sene başından. Bu kulübün hiç anapara ödemesi olmasa yıllık sadece faiz ödemeleri hesabını finansal borçlarda anlattık toplamda188 mio yaklaşık 190 mio TL diyoruz.

Yani kulüp her sene 190 mio TL ekside başlıyor.

Bir de kur riski var. Bilindiği üzere yabancı ülkelere futbolcu satışı yapmadığımız zaman kulübün sadece TL gelirleri var. Gerçi Trabzonspor yönetimi akıllıca bir hareket yaptı o noktada ve sponsorlukları Euro üzerinden anlaştı. Ancak futbolcu alım ve ücret giderleri ağırlıklı olarak Euro ya da dolar üzerinden. Bu kulübün üstünde bir kur riski oluşturuyor. Ve türkiye’de maalesef hiçbir kulüp hedge çalışması yapmıyor. Evet Türkiye’de hedge çalışması maliyetli olabilir ancak bu riske girmektense en azından çalışılan bankalar ile DCD dediğimiz ürünler ile bir hedge anlaşması yapılabilir. Bu sayede kur riskini bertaraf eder.

Trabzonspor mali durumunu iyileştirmek için kur riskini bertaraf etmeyi ve faiz ödemelerini azaltmayı öğrenmeli. Önümüzdeki süreçte en kilit noktalar bu olacak.

Temlikler

trabzonspor-temlikler

Tabloda Yayın Geliri olarak görülen 2 rakamı milyar TL’yi ifade eder. Diğerleri milyon TL’dir.

Bu kısımda gördüğünüz şu. Temlik, sizin bir alacağınızın borcunuz olduğu bir kişiye/bankaya/firmaya devridir. Kulübün verdiği temliklerde gelecek dönemde kazanması yüksek olasılık olan (garanti olan) alacaklarını, borçlanmak için bankalara vermesidir. Finansal borçlar bölümünde gördüğünüz yapılandırmayı Bankalar tabii ki babalarının hayrına yapmıyorlar. Verdikleri kredilerin teminatı olarak yukardaki tabloda yazan alacakları temlik alıyorlar. Anlaşmanın detaylarını bilmiyorum ama genelde temlik anlaşmalarında bu tutarlar kulübe gelmez direk bankaya gider. Tabi yapılandırma anlaşması kapsamında Ahmet Ağaoğlu bankaların kulübün gelirlerinin bir kısmını kulübün kullanımına bıraktığını söylemişti. Sanırım burada temlik verilen alacakların bir kısmı kulübe bırakılıyor. Ama ne kadarı bırakılıyor bilmiyoruz.

Davalar ve Karşılıklar

Kulübün bilançosuna yansıttığı 400.000 USD ve üzeri herhangi bir dava veya karşılık ayırması gereken aleyhe bir durum olmadığı belirtilmiş. 400.000 USD tutarın altındaki davalara ilişkin ise bir bilgimiz yok ama çok da önemli olduğunu düşünmüyorum.

Güncel Sponsor Anlaşmaları

trabzonspor-sponsor

Sanırım kulübün bu sene kastırıp en fazla başarılı olduğu iş bu kısım. Burada bence iki başarı var. Birincisi kulübün yaptığı sponsorluk anlaşmalarını Euro üzerinden yapması ve kur riskini hafifletmesi, ikincisi ise tutarlar. Ki bunu gelir tablosunda hasılat kısmının analizinde görmüştür.

Burada yıl bazında gelir kısmında intercity’nin karşısında ayni kelimesini açıklayayım. Bunun anlamı sponsorluk anlaşması karşılığında kulübün mal olarak bir şey edinmesidir. Para olarak değil. Anlaşmanın detaylarına erişemediğim için belirtmeyi doğru bulmuyorum ama tahminim kulübün ihtiyacı olan ya da futbolculara verilen araç kiralamalarına firmanın sponsor olması karşılığında reklam almışızdır.

Bu arada bu tabloya eklemedim ama bir de Tab Gıda anlaşması oldu. Bu anlaşma kapsamında 5 yıllık bir süre içerisinde Tab Gıda mensubu firmaların Trabzonspor menüsünden alınan paranın %7’si Trabzonspor kulübüne gelir olarak yazılıyor. Tab Gıdanın ana firması Burger King ve ürünü çıkarttı diye biliyorum. Bunun dışında Popeyes, Arbys, Sbarro, Usta Dönerci, Usta Pideci markaları da grup bünyesindedir. Bu anlaşmadan gelirin ne kadar olduğunu bilmiyor olmakla birlikte sene sonu bilançosuna yansıyacaktır diye düşünüyorum. 

Güncel Kadro Maliyeti

Gelelim en sevilen meseleye. Futbolcular ve aldıkları ücretler ile sözleşme süreleri. Ben kadro planlamasına ilişkin görüşlerimi de mevki bazında alt kısımlara iliştiriyorum. Her ne kadar futboldan zerre anlamasam da her futbol izleyicisi gibi bazı görüşlerim mevcut.

Kaleciler

trabzonspor-kaleci-maliyetleri

Açıkçası mevcut kalecilerin uzun süre Trabzonspor’a yeteceğini düşünüyorum. Zaten sanırım bu sezon sonunda Uğurcan ile yollar ayrılır. Şimdiden kendisine başarılar diliyorum. Erce’nin yeterli bir kaleci olduğunu, hatta zaman zaman maç kurtaran kurtarışlarını da izledim. Arkasından gelen Arda Akbulut’ta Erce gelmeden oynuyordu. Sanırım bundan sonraki A takım kalecileri Erce ile Arda olacak.

Defans Oyuncuları

trabzonspor-defans-maliyetleri

Devre arasında taraftarının sesine kulak veren Trabzonspor yönetimi biri kiralık biri de bedava olmak üzere Mesias ve Da costa’yı kadrosuna kattı. Bu arada Yusuf Yazıcı’nın transferi sırasında bonservis bedeline ek olarak alınan Edgar Le 2023’e kadar Trabzonspor’un sözleşmeli oyuncusu ama Trabzonspor’a gelemeden Feyenord’a kiralık gitti. Sanırım sezon sonu satılacaktır. Ya da bilemiyorum belki de kampa katılacak. Kötü bir oyuncu olduğunu düşünmemekle birlikte bu aşamada oyuncunun sözleşmesini Feyenord kulübünün %100 oranında karşıladığını biliyoruz. O yüzden tabloda maliyetlere dâhil edilmedi.

Defans kurgusuna baktığımızda sürpriz şekilde sağ bek mevkiini yedekleyen Serkan Asan sanırım Trabzonspor fabrikasından çıkan en taze ürün. Kısa sürede takıma yerleşeceğini düşünüyorum. Zaten yaşı ilerleyen Joao Pereirea’nın yedeklenmesi gerekiyor. Defansın joker oyuncusu Kamil Ahmet aldığı ücrete göre oldukça katkı veriyor diyebiliriz. Sol bek, ön libero ve sağ bek oynadığını gördük. Bu mevkilerde elinden geleni yaptığını biliyoruz.

Yeni transferler soru işareti olmakla birlikte maliyetlerine göre değerlendirilmesi gereken oyuncular. Bunun dışında defanstaki en büyük problem halen sözleşmesini uzatmayan Novak.  Ve taraftar tarafından Abdurrahim Dursun’un performansının pek beğenilmediğini gördüğüm için sol bek yedek mevkii. Sanırım Trabzonspor’un önündeki en büyük risklerden birisi de bu sol bek meselesi olacak.

Bunun dışında halen performansını bilmediğimiz Atakan Gündüz merak uyandırıyor. Umarım o da fabrikanın ürünleri içerisinde yer alır.

Orta Saha ve Kanat Oyuncuları

trabzonspor-ortasaha-maliyetleri

Turuncu işaretli gördüğünüz Nemanja Andusic kiralık olarak %100 sözleşme tutarının karşılanması kaydıyla Boluspor’a gönderilmişti. O yüzden tabloda ücretlere dâhil edilmedi. Ümraniyespor’a kiralanan Fıratcan Üzüm’ün sözleşme detaylarını bilmediğim için Trabzonspor ödüyor gibi tabloya aldım.

Bu mevkiiyi ve kadro kurgusunu da oldukça yeterli görüyorum. Özellikle Onazi’nin boşluğunun Ndiaye gibi doğru bir oyuncuyla doldurulması, zaman zaman kötü performans sergileyen Wakaeme’nin alternatifi olarak Fıratcan yerine Bilal Başacıkoğlu gibi kuvvetli bir oyuncunun gelmesi oldukça pozitif katkı sağlayacaktır. Bunun dışında Taha Tunç ve Fıratcan Üzüm’den yeterli performans alınamaması üzücü. Biraz daha beklemek gerektiğini gösteriyor bu durum.

Guilherme transferi oldukça sıkıntılı geçen bir süreçten sonra geldi ancak gerek transfer sürecindeki fotoğraflarından gerek takımla hiç antrenmana çıkmadan direk Fenerbahçe maçında fena bir performans sergilemesinden dolayı katkı sağlayabilecek bir oyuncu.

Sene sonuna kadar katkı sağlayacağını düşünmediğim Abdülkadir Ömür’ün sakatlık durumunu bilmediğim için bir yorum yapamıyorum.

Santrfor Oyuncuları

trabzonspor-santrfor-maliyetleri

Santrafor oyuncularından Aleksander Sörloth’un taraftarın beklentisinin aksine manyakça bir performans sergilemesi ile maalesef Daniel Sturridge’in sürekli sakatlanıyor olması birbirini dengeliyor. Bunun yanında Caleb Ekuban sürpriz ve defansif forvet olarak niteleyebileceğimiz bir oyuncu.

Futbolcu üretme yuvası olarak nitelendirilen Altınordu kulübünün Salih Karvazlı’nın futbol hayatını bitirecek şekilde Trabzonspor’a transferinin izin verilmemesini anlayamamakla birlikte gelecek sene sanırım o da kendisini gösterecektir. Ancak yaklaşık 1 sene futbol oynamamış bir futbolcudan taraftarın çok fazla beklentiye girip oyuncuyu sıkboğaz etmemesi gerektiğini de not düşelim.

Teknik Ekip

trabzonspor-teknik-ekip-maliyetleri

Teknik ekibe daha sonradan müdahil olan Eddie Newton, Muzaffer Bilazer ve diğer teknik ekibin ücretlerini bilmediğim için buraya yazmıyorum. Ünal Karaman’ın gidişini halen anlayamamış olsak da Hüseyin Çimşir Trabzonspor profili için doğru seçim. Hüseyin Hocanın daha önce herhangi bir takımda A Takım Teknik Direktörü olarak çıkmamış olması onun dezavantajı. Maalesef Trabzon enteresan bir şehir ve orada daha önce bulunmayan/oynamayan teknik adamlar pek tutunamadığı gibi taraftar kendi eski oyuncularını da bir çırpıda harcayabiliyor.  Bu düşünce kapsamında ancak oldukça risk alarak yapılan bu hoca seçiminin Edile Newton gibi uluslararası bir tecrübeyle desteklenmesi ise çok olumlu bir hareket. Sanırım bu durum Hüseyin Hocaya da katkı sağlayacaktır. Hüseyin hoca her ne kadar tecrübeli ve şampiyonluk görmüş bir futbolcu olsa da teknik adamlık bambaşka bir aşama ve yanında uluslararası maç tecrübesi olan bir yardımcı antrenör Hüseyin Hocaya ciddi katkı sağlayacaktır.

Toplam Ücret Tutarı Değerlendirmesi

Futbolculara TL Olarak Ödenen Toplam Ücret Tutarı: 25,6 mio TL

Futbolculara Euro Olarak Ödenen Toplam Ücret Tutarı:14,5 mio Eur

Ben bu tabloyu hazırladığımda kur 6,54 idi.

Euro/TL 6,54 kuru ile toplam;

Euro Toplam Maaş Tutarı: 18,4 mio Euro

TL Toplam Maaş tutarı: 114,3 mio TL

Gelir tablosunun genel değerlendirmesi başlığında söylediğimiz üzere futbolculara ödenen paraların ağırlıklı kısmının Euro üzerinden olduğunu görüyoruz. Yani toplam maaş bütçesinin yaklaşık %78’i Euro olarak ödeniyor hesaplarıma göre. Bu kulüpte kur riski yaratıyor ve bertaraf edilmesi gerek.

Son Düşünce

Ara dönem bilançosunu sanırım ancak bu kadar anlatabilirdik. Çok fazla futboldan anlamasam da kadroyu ve kadro yapılanmasını da kısmen değerlendirdim. Genel olarak baktığımızda başarılı bir performans geride bırakılmış görünüyor.

Sezon sonunda yani Ağustos mali verilerinde çok daha doğru görebileceğiz kalemleri ve toplam içerisindeki yerlerini.

Ancak yine de mevcut yönetimin finansal yönetim bağlamında oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum.

Bu dönemin öne çıkanları olarak

-Borç yapılandırması

-Yusuf’un ayrılışı ve çok ciddi bir gelir bırakması (Kulüp borcunun 1/10’unu tek başına kapattı adam resmen)

-Sponsorluk anlaşmaları

-Kur riskinin azaltılması

Diyebilirim.

Bir yatırım tavsiyesi değildir ancak kulübün mali anlamda ilerde çok fazla sorun yaşayacağını açıkçası düşünmüyorum. Özellikle elde Uğurcan Çakır,  Abdülkadir Ömür gibi değerinin 20 mio Euro’ya yaklaştığı söylenen oyuncuların olduğu, yine Caleb Ekuban, Daniel Sturrige, Abdulkadir Parmak, Novak, Sörloth, Hosseini ve Hüseyin Türkmen gibi para edebilecek oyuncuların olduğu bir ortamda bu çok fazla sorun olmayacaktır. Ahmet Ağaoğlu devre arasında sadece Uğurcan ve Abdülkadir Ömür için toplamda 43 mio Euro civarı bir transfer teklifi yapıldığından bahsetmişti. Sadece bu iki oyuncudan bu tutarda bir bonservis geliri elde edilmesi halinde dahi bu yaklaşık 280 mio TL yapar ki bu rakam kulübün borcunun yaklaşık olarak 1/3’ü civarına tekabül ediyor.

Trabzonspor’un mali anlamda daha başarılı olması dileğiyle, sevgiyle kalın.

Not: Yazar tüm eleştirilerinize açıktır, Trabzonlu değildir, Trabzon’da bulunmamıştır, Trabzonlu kimseyi de tanımaz. Gördüğünü objektif biçimde yazmaya çalışmıştır. Linç edilmemeyi ummaktadır.

Not: Veriler kulübün K.A.P. bildirimlerinde yer alan bilgilerden derlenmekte olup siz de Trabzonspor’un mali durumunu takip etmek ya da yazdıklarımı doğrulamak istiyorsanız kulübün KAP sayfasında yer alan bildirimleri sorgulayarak erişebilirsiniz.

yatirimkurusu

10 yıldır finans sektöründe denetçi, İngilizce biliyor.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçeriklerin kopyalanması engellenmiştir.