Tarihteki İlk Dolandırıcılık Vakası
Efenim malumunuz mesleğim gereği bu tip düzenbazlık olsun usulsüzlük olsun ekstra ilgimi çekiyor. Platformda da finansal skandallar başlığı altında baya bir şeyler anlattım. Şimdi hep birlikte tarihteki ilk dolandırıcılık fiiline gidiyoruz. Yalnız yazıya geçmeden müsaadenizle biraz reklam yapayım. Manipülasyona dair ilginiz var ise borsada manipülasyon ve manipülasyon nasıl yapılır yazılarımı okumanızı tavsiye ederim.
Tarihteki İlk Dolandırıcılık Vakası
Hep birlikte bir zaman yolculuğuna çıkalım ve M.Ö. 300’lü yıllara taşınalım. Kahramanımız hegestratos bir yunanlı ve mevkii olarak şu an İtalya’nın Sicilya taraflarında olan Syracuse civarlarındayız. Bu syracuse aynı zamanda arşimetin de doğduğu memlekettir. Yani toprak var it doğurur toprak var yiğit doğurur diyerek bölgesel faşizme de küfürümüzü edelim.
Hegestratos abimiz dönemin ünlü deniz tüccarlarından. Abinin yaptığı iş esasen taşımacılık. Ancak dönemin ticaret hacminin dar olması, girişimci ruhun zayıflığı vs. sebeplerle zaman içerisinde mal alım satımına da bulaşıyor. Gel zaman git zaman canı sıkılıyor. Sağa yatıyor sola yatıyor ve bir düzenbazlık kurmaya karar veriyor.
Hegestratos bir deniz tüccarı demiştik. O dönem tıpkı şimdiki gibi gemi ile ticaret işleri çok fazla. Abi de memleketi syracuse den atina ya mal götürüyor. Götürdüğü mal da bildiğin düz ekmeklik buğday. Normal rutin işleri sırasında bu abi döneminde nadir görülen bir anlaşma yapıyor. Buğdayı limandan çıkartmadan evvel yine oradaki bankacılardan biriyle sigorta poliçesi düzenliyor. Poliçeye göre buğdaylar atinaya ulaşırsa sıkıntı yok. Hegestratos ödediği prim bedeli ile kalacak.
Şayet buğdaylar limana ulaşamazsa da buğday bedelinin tamamı hegestratos’a ödenecek. Hegestratos abimiz ulan bunu zaten sigortaladık. Ben malı gemiye yüklemesem sonra da gidip gemiyi batırsam kim nerden bilecek diyor. Böylece hem mal elinde kalacak hem de poliçe bedelini alacak. Gemi gidecek ama geminin parasını da nasılsa sigorta karşılıyor. Baktığında gayet temiz plan.
Gemi yola çıktıktan sonra yolun yarısında hegestratos geminin altına inip delik açmaya çalışıyor. Tabi artık gemiye çekiçle mi daldı bilemiyorum ama çok ses çıkıyor ve hegestratos’un gemiyi batırmaya çalıştığını fark esen çalışanlar hegstratosu sıkıştırıyorlar. Hegestratos da korkup denize atlayıp boğuluyor.
Müteveffa hegestratos’un limanın varış yerinde bir de işbirlikçisi var. Adı da xenothemis. Xenothemis ne olur olmaz diye limanda pusuda bekliyor. Tabi karşısında gemiyi ve tayfasını görünce şaşırıp kaçmaya yeltense de buğdayların sahibi olan eleman (protos) xenothemisi kaçırmıyor. Hemen yakasına yapışıp nerde ülen benim buğdaylarım deyip bunu iyice bir pataklıyor.
Sonuç olarak tarihteki ilk düzenbazlık vakası olarak geçen bu olayda dolandırıcılık girişimi sonuçlanmıyor. Ciddi bir başarısızlık oluyor.
Her yazımda olduğu üzere bunda da bir sonuç kısmı belirtelim. Tarihteki ilk dolandırıcılık vakasından çıkarttığım sonuç ise el yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış adlı veciz sözümüz. Bir plan yaparken oyunda karşı tarafın da hamleler yapabileceğini, kurguladığınız planda her daim aksaklık çıkabileceğini hesaba katın.
Esen kalın, cin olmadan adam çarpmaya kalkışmayın.
