Finansal Skandallar

Parmalat Skandalı

Efenim bu günkü yazımızın konusu vakti zamanında meşhur parma futbol takımının da sponsoru ve finansörü olan parmalat skandalı. Parmalat skandalı esasen tipik bir finansal dolandırıcılık öyküsü ki bu platformda bu konuların özenle incelendiğini göreceksiniz.

Yazının sonunda bunlara link çıkışı verildi. 

Şunu not düşelim. Parmalattaki skandallar bir kerelik değil. Bir çok farklı yöntem bir çok kez kullanılıyor. 1990’lı yıllardan 2003’e kadar sürüyor bu dolandırıcılık eylemleri.

Parmalatı Tanıyalım

Yavaştan konuya girişelim. Parmalat skandalına konu olan firma Parmalat adında, 1961 yılında faaliyetlerine başlamış, İtalyan menşeili büyük bir gıda firması. Şirket 1961 yılında 22 yaşında Callisto Tanzi adında bir eleman tarafından kuruluyor. O dönemde başka firmalarca pek yapılmayan pastörizasyon işi ile uzun ömürlü süt üretiminde aslında devrim yapıyor firma ve beğenmediğiniz mandıracılık alanında dünya çapında bir işe imza atıyor. Böyle olunca firmanın önü açılıyor. Para akıyor.

Parmalat skandalını meşhur eden esas meselelerden birisi aslında işin futbol bacağının da olması. Parmalat uzunca bir süre parma futbol takımının sahibiydi ve kulüp parmalat sponsorluğunda ciddi başarılara ulaştı. Kulüp 90’lı yıllarda  3 İtalya Kupası, 1 İtalya Süper Kupası, 2 UEFA Kupası, 1 Kupa Galipleri Kupası ve 1 UEFA Süper Kupası kazandı.

parmalat-skandali
Parma’nın efsane kadrosunda Thuram, Dino Baggio, Buffon, Veron, Cannovaro, Crespo, Chiesa gibi oyuncular vardı.

Parmalat Skandalı

1997 yılında şirket uzun ömürlü süt işinden kazandığı paralar ile bir çok şirket ve iştirak satın alımına gidiyor ve işleri ciddi şekilde genişletiyor. Tabi bunu alırken uzun ömürlü süt işinden gelen para ile yapıldığı iddia ediliyor fakat daha sonra ortaya çıkıyor ki bu işler hep borç ile kredi ile yapılmış. Şirket battığında yani zirve döneminde zaten 48 farklı ülkede 200’ün üzerinde iştiraki olduğu ve 30.000 çalışanı olduğu söyleniyor. Zaten tüm mevzu bu hızlı büyümeyi ve iştirak alımını finanse edememekten kaynaklanıyor. Hisse değeri nasıl belirlenir yazımdaki yatırım bölümünü bir okuyun derim. Her yatırım kararı alan şirketin hissesine elinde tuzlukla koşmayın. Bunun en güzel örneklerindendir parmalat skandalı.

Tabi şirket bunları borçla alıyor ancak sıkıntı şu ki (2001 yılı ile bu durum ortaya çıkıyor) bu yeni iştirakler aslında o kadar karlı değil hatta hepsi zarar ediyor. Peki firma napıyor? Zombi şirket gibi görünmemek için işi türevler ile saklamaya gidiyor. Hatta o dönemin CFO’su yine tahvil ihracına çıkacağını söyleyince şirketin sahibi Tanzi abi durumdan kıllanıp görevden alıyor. Yerine ferraris diye bir abiyi atıyor. Bu eleman göreve gelince diyor ki ” ulan ben hala cfo yum bu denyolar benden hala bazı muhasebe hesaplarını saklıyor, o hesap hareketlerine erişemiyoruz”.

Hiç mi Kırmızı Bayrak Olmadı ?

Şunu ekleyelim, süreç başlamadan Merryll Lynch bir rapor yayımlıyor ve şirket bu kadar nakit getiri elde ederken bu kadar çok kredi faizi ödemesi çok saçma, bu işte bir bit yeniği var filan diyip şirketin yatırım yapılabilir notunu aşağıya çekiyor. Ancak bu piyasada o kadar da ses getirmiyor açıkçası. Çünkü o dönemde kimse parmalatın nakit akışının fake olduğunu yani sahte olduğunu bilmiyor.

Yine uygulanan yöntemlerden birisi çift faturalama yöntemi denilen model ile şirket gelirlerini olduğunun iki katının üzerinde göstermek ve daha sonra buradan gelen gelirleri sıkıntı yaşayan firmaya yine faturalama ile sanki satış yapmış gibi aktarmak. Tabi bu grup içi alacaklar ya da çift faturalamaya konu alacaklar bilançonun alacaklar kısmında. Yani temel analiz yapan biri için sürekli artan bir ciro ve bilanço söz konusu ki bu tüm yatırımcıların ağzının suyunu akıtır.

Uyanış

İlk patlama ferrarisin (o dönemin şirket CFO’su) keşfi ile başlıyor. Abi yaptığı denetimler sonucunda türev ürünler vasıtasıyla şirket borcunun olması gerekenden 2 katı daha az gösterildiğini anlıyor.

Bu durumun farkına varılıyor ama şirket yöneticileri durumu pek çaktırmıyor. Hatta bunu borçla kapatmaya çalışıyorlar. Şirketin Cayman adalarında bulunan Epicirum adlı iştirakine yapılan transferler piyasaya düşünce mevzu derinleşip patlıyor.

Tabi burada işin bomba tarafı bağımsız denetçilerin yine işi fark edememesi ve uyuması. Yapılan yargılama sonunda deloitte de bu batışı fark edememesi nedeniyle hatalı bulunuyor ve yine tazminata mahkum oluyor.

BOFA Pimi Çekiyor

2003 senesinin aralık ayında Bank of America Parmalat hakkında hazırladığı bir raporda şirket bilançosunda aktifler arasında görünen takriben 5 milyar Euro’luk bir aktifin aslında olmadığını söyler. Hatta iddialar öyle ki parmalat bu 5 milyarlık aktifi aslında likit aktifler denilen nakit ve benzeri olarak göstermiş. Fakat işin kötü tarafı böyle bir şey yok. (Baba akü gomple yok!)

Bu raporun üstüne parmalat hemen karşı bir rapor hazırlar ve bu olmadığı iddia edilen 5 milyar euroluk tutarın 4 milyar euroluk kısmının şirketin cayman adalarında bir iştirakinde olduğunu söyler. Ancak malumunuz bu iddia gerçek değildir. Bank of america böyle bir varlığın bulunmadığını ve parmalatın karşıt bildirisinin gerçeği yansıtmadığını söyler.

Parmalatın karşı bildirisine kimse inanmayınca borsa da (Milan borsası) işlemleri durduruluyor.

Aslında hikaye tipik bir varlık kalitesi ölçememe ve değerlendirememe sorunu. Yani hatırlarsanız enron vakasında da bağımsız denetçiler şirketin gelirlerinin önden ve fazladan yazıldığını fark etmemişti. Bu sefer varlığın olmadığını fark ediyorlar ve bomba patlıyor.

Yine yapılan soruşturmalar neticesinde savcılar, şirket yöneticilerinin sahte belgeler düzenlemek suretiyke paravan şirketler kurduğunu, bu paravan şirketler vasıtası ile şirketin düşen gelirlerini örttüğünü ve hatta sanki şirket bu işlerden para kazanıyormuş gibi nakitleri parmalatta gösterdiğini ispatlamıştır.

Bank Of America İşin Neresinde?

Tabi aklınızda bu soru var. Kim lan bu Bank of america ne rapor yayınlayıp duruyor diye. Efenim bu arkadaşlar takriben 500 mio Dolarlık bir tutar ile tahvil ihracı yapıyor. İhraççı da bofa. Biz de kandırıldık ayağındalar. Kandırıldık ey halkım unutma bizi!

Şunu da eklemezsem olmaz Luca Sala diye bir abi var. Bu abi Bofa’nın başındayken Parmalata tahvil ihracı yapılıyor. Daha sonra Luca abi Bofa dan Parmalata transfer oluyor ve danışman oluyor. İşte mahkeme işin bu kısmını sıkıntılı buluyor ve deşeliyor. Diyor ki bu tahvil ihraç edilirken bofanın haberi vardı. Siz de bu işi tahvil ihracından kazanacağınız primler için gizlediniz, bu işe siz de müdahilsiniz diyor. Benzeri bir olayı 1MDB skandalında da yaşamıştık.

Davaların sonucunda Bofa suçlu bulunyor ve takriben 98 milyon USD ceza veriliyor.

Şirketin Güncel Vaziyeti

Parmalat skandalını skandal yapan şey büyüklüğüdür. Şirket 2003 senesinde 14 milyar Euro batık ile halen Avrupa’da görülen en büyük şirket batığıdır.

Şimdilerde şirket halen faaliyetlerine devam ediyor bu arada. Skandaldan sonra Fransız Lactalis firması Parmalatı satın aldı.

Çıkarılacak Dersler

Efenim buradan çıkarılacak dersler aslında biraz benim için acı. Bir denetim elemanı olarak denetimin hata yapma olasılığı, işbirlikçi olma olasılığı her daim mevcut. Yatırımcıları yanıltmışlardır burada denetçiler. Hiç bir zaman unutulmamalıdır ki denetimin esas görevi ilkin fiili mevcut ile kayıtlardaki mevcutun karşılıklı olarak gerçek olup olmadığının tespitidir. Daha sonra ise dönülüp bu varlıkların gerçekten ederinde olup olmadığı, evrakların sahihliği incelenir.

Ancak parmalat skandalı özelinde bunların tamamı atlanmıştır. Tabi işi sadece denetçilere yıkmak cidden acımasızlık olur. Bununla birlikte şirket sahiplerinin denyoluğu, piyasanın ve sistemin buna izin vermesi gibi bir çok sebep çıkarabiliriz.

Yatırımcı özelinde çıkarılacak dersler ise şunlar. Ortalama bir şirket bilançosunda dip notlarda türev varlıkların görülmesi, şirketin sürekli büyüyen satışları ve aktifi gibi hususlar tek başına şirkete hissedar olmak için geçerli sebepler değiller. Tabi ben olsam fark edebilir miydim? muhtemelen ben de fark edemezdim. Ancak bilanço analizi, temel analiz vs. yatırımda her şey değil. Bazen her şeyi tam manasıyla iyi yapsanız dahi paranızı batırma olasılığınız var.

Gelelim finansal skandalları sevenler için platformumuzda anlattığımız diğer hadiselere: İmar Bankası, Pamukbank, Demirbank, Enron, HSBC, 1MDB, madoff, wells fargo, barings banks,

Parmalat skandalı yazımız burada sona erdi. Esen kalınız efenim.

yatirimkurusu

10 yıldır finans sektöründe denetçi, İngilizce biliyor.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Sayın Yazar,
    Yazınızdan oldukça istifade ettim. Krizler ve Yönetişim alanına harika bir örnek olmuş. Küçük bir öneri sunmama izin verin lütfen. Yazılarınızı ad ve soyad ile yayınlarsanız bizler alıntıladığımızda sizleri doğru şekilde referans gösterebiliriz. Tekrardan emeğiniz için teşekkür ederim.
    Saygılarımla

    1. Sayın okuyucum, sana kurban olurum.

      Şahsım önemli değil, pek otorite olayım vs. Derdim yok, makalede değil zaten. O yüzden bilgileri kullanmak serbest. İlla referans vereceğim diyorsanız link verin yeter.

      Düşünceli hareketiniz için sevgiler…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçeriklerin kopyalanması engellenmiştir.