Serbest Kürsü

31.01.2023 Tarihli Trabzonspor Bilançosu Yorumları

Cümleten selamlar. Gündem o kadar yoğun ki yetişmek mümkün değil. Önce ülkemizin yaşadığı acı deprem hadisesi ve devam eden etkileri, hemen akabinde sel felaketi… Bu süreçte global piyasalarda SVB’nin batışı, bununla birlikte 2-3 bankanın daha batması, Credit Suisse gibi bir devin likidite de zora düşmesi… Hepsini birer birer okuyup yazmam lazım ama içimizdeki hiçbir şey Trabzonspor sevgisini durdurmuyor.

Malum Trabzonsporluyuz. En son şampiyon olduktan sonra ve sahadaki futbolun gerçekten çekilmez hale gelmiş olması nedeniyle futbol izlemeye bir süre ara vermiştim. Bir de şampiyon olduktan sonra insanın içinden bir şey yazası gelmiyor. Yani tamam şampiyon olduk, e iyi güzel işte mükemmel filan, amaca ulaştık ve bitti yani, bu bana uzunca süre yeter. Ancak gelmiş olduğumuz noktada yine kulübüm borç içinde, başkanla teknik direktörü gönderdik, sahada berbatın ötesi oynayan futbolcularımız ve günün sonunda yine kaos var, bu ortamda bir debaşkanlık seçimi olacak. Yani geri dönme zamanımız geldi görünüyor.

Açıklamalara girişmeden evvel önemle belirtmek isterim ki buradaki bilgiler dernek ve bağlı şirketlerin konsolidesi. Yani sadece borsaya kote olan Trabzonspor Sportif A.Ş.’den ibaret değil.

Denetim Kurulu’nun Bilançoya İlişkin Açıklamaları

Bugün (16 Mart 2023 oluyor) denetim kurulu zehir zemberek bir açıklama yaptı. Önce Denetim Kurulu’nun açıkladığı verilere bir göz gezdirelim.

AktifMilyon TLPasifMilyon TL
Dönen Varlık399,2Kısa V.Y.K.1.668,2
Duran Varlık678,4Uzun V.Y.K.1.566,9
Öz Kaynak-2.157,4
Aktif Toplamı1.077,7Pasif Toplamı1.077,7
31.01.2023 tarihli bilanço

Gördüğünüz üzere kulübün toplam borç miktarı 3.235,1 milyon TL

Buna ek olarak kısa vadeli banka borçları: 15,3 milyon TL

Uzun vadeli banka borçları: 987,9 milyon TL

Toplam Banka Borçları: 1.003 milyon TL

01.KASIM.2022/31.OCAK.2023 Tarihleri arasında dernek ve bağlı şirketlerin; Gelirleri 309,5 milyon TL, Giderleri 457,8 milyon TL’dir.

Açıklamalar bu şekilde.

Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim. Buradaki gelir gider dönemi pek gerçekçi değil. Futbol kulüpleri özel hesap vergi dönemine tabidir. Normalde bir şirketin bilanço ve gelir tablosu 31.12’ler arasında düzenlenir ve buna istinaden vergi tahakkuku yapılır. Ancak futbol kulüplerinin gelir-gider dönemleri özellik arz ettikleri için Ağustos-Kasım, Kasım-Ağustos şeklinde açıklanır. Şimdi denetim kurulunun açıkladığı gelir gider dönemi yalnızca 3 ayı içeriyor. O sebepten bu durum yıllık vaziyeti yansıtmıyor. Bilginiz olsun istedim. Bu yüzden gelir gider tablosu yorumu ve borçların ödenebilirliğini detaylı analiz etmeyeceğim. Bunun bir sebebi yukarıda yazdığım kısa vadeli analiz ve mevsimsellik. Geçen seneye göre karşılaştırmak istersek de bu sefer şampiyon olmamız ve ekstra gelirimiz olması nedeniyle yanıltıcı olabiliyor. Tabi geçen seneki gelir gider tablosunun analizini okumak isteyenler için biz bunun analizini yaptık, şuraya bırakalım linkini.

Denetim Kurulu’nun Diğer Açıklamaları

Denetim kurulunun diğer açıklamaları ise şu şekilde. Öne çıkan yerleri ben siyaha boyadım. Aslında baya bir giydirmişler.

Trabzonspor Yönetimlerinin bugüne kadar yaptığı yığınla yüksek maliyetli transferlerle kurulan kadrolarda; fazla sayıda yabancı oyuncu bulunması ve bunların sözleşmelerinin Euro cinsinden olması sebebiyle, artan kur farkları ve sözleşme bedellerini ödeyebilmek için kullanılan kredi faizleri bugünkü ekonomik duruma neden olmuştur.

Trabzonspor’un net borcu, 31 Ocak 2023 tarihiyle 2 milyar 835 milyon 909 bin TL’dir.

Trabzonspor Divan Denetim Kurulu adına Mahmut Ören yaptığı açıklamalarda,”…

·       Ekonomisinin taşınamayacak boyutlara ulaştığını,

·       Daha önceki durum ne kadar kötü ise şimdiki durumun daha da vahim olduğunu,

·       Trabzonspor Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun işlerinin çok zor olduğunu,

·       Kurtuluşun özümüze, yani altyapıya dönerek, üretimle mümkün olabileceğini,

Vurgulamıştık.

Ve şunları söylemiştik. 

–        “56 yıllık Trabzonspor tarihi içinde, ilk 10 senede 6 şampiyonluk kazanan yöneticilerle, son 39 yılda 2 şampiyonluk kazanıp ekonomik başarısızlık yaşayan yöneticiler arasında en belirgin fark, akılcı bir öz güven ile içgüdüsel arayışlara dayalı panikçi bir duygu olduğu açık seçiktir”

–        “Başarısızlıktaki en büyük neden bir şehrin üreterek ortaya çıkardığı Trabzonspor’un varoluş değerlerine yabancılaşmış, bencil ve popülist bu yönetici profilidir. Şu andan itibaren Trabzonspor küllerinden ya yeniden doğacak ya da diğer kulüplerin başına geldiği gibi tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır. Özgür iradesini ve bilincini ortak akla dönüştüremeyen, kibirden kurtulamayıp Trabzonspor üst aklına geçemeyenlerin Trabzonspor’a yaşatabileceği tek şey, tarih sahnesinden silinmektir.”

Tespitlerimiz bugün de aynen güncelliğini korumakta ve devam etmektir.

Kulüplerde yaşanan bu ekonomik çöküntü, mevcut sportif ve idari kadrolarda küçülmeyi ZORUNLU kılmaktadır. Ancak bu küçülme, kulübü beklenen hedefin çok uzağına da itebilir. Bu nedenle bir taraftan borç azaltırken, diğer taraftan de hedefsiz kalınmamalıdır. Herkes saha sonuçlarını değil kulübü kurtarmayı hedeflemelidir.

Ayrıca meselelere de sadece skor odaklı bakılmamalıdır. Çünkü bu, yönetenler üzerinde, galipsen “çok başarılı”, yaptığın işler tümüyle “doğru”, mağlupsan “çok başarısız”, yaptığın işler “tümüyle yanlış” algısı oluşturarak, tribünlere sirayet edip yönetenler üzerinde olumsuz baskıya yol açarken, yeni yanlışlar yaptırmaktadır.

Değerli basın mensupları /camia ve kamuoyu,

Geçen sezon kazanılan şampiyonluk hiç şüphesiz çok önemli olsa da kasadaki çaresizliğin üstünü örtmüş ve sorunları bugünlere taşımıştır. Aslında şampiyon olunduğu için değil, süreç yönetilemediği için borç artmış ve gelirler, giderler belli olmasına rağmen şampiyonluk sonrası bilinçsizce yapılan transferler borcu daha da artırmıştır.

Halbuki yeni oyunculardan çok daha iyi, çok daha uygun maliyetli oyuncular transfer edilebilirdi. Aksine Dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanamayacak bir durumla şampiyon olan takıma 15 transfer yapıldı. Şampiyonluğun getirdiği maddi ve manevi kazanımlar akılcı kullanılabilseydi, ekonomik durum bugün daha rahat olurdu

Gerçekçi olup şampiyonluk tahvilini zamanında paraya çevirmeyenlerin, kulübe getirdiği kasa zorluğu için illaki bir sorumlu ararsak, emin olun bu duruma sesiz kalan, destek veren herkes pay sahibi olur. Bu noktada ise biz kulüp yönetimlerini değerlendiririz, binlerce kişiye rağmen yanlışa “yanlış” diyemeyenlerin organizasyonunu eleştiririz.

Denetim Kurulu raporunda yazılı öz sermayenin eksi 2 milyar 157 milyon lira olması “Trabzonspor, tüm futbolcularını, gayrimenkullerini, yani her şeyini satsa borcunu karşılayamaz” anlamını ortaya koymaktadır.

Bu için yönetimle birlikte camia da acilen “ne istiyoruz? ve ne yapalı” sorusunu tartışarak cevap bulmalı, mutabakata varmalı ve taraftarları bilgilendirmek, bilinçlendirmek şartıyla da hareket etmelidirler.

Mevcut 41 milyon Euro olan futbolcu bütçesinin sürdürülebilir maaş bütçesi olmadığından, 18 milyon Euro civarına indirmeliler ve adım adım hedeflere yürüyerek, borcu çevrilebilir bir noktaya getirmelidirler…! Bunun için Trabzonspor yönetim kurulunda bulunmaya talip olanlardan daha çok yönetmeye talip olan nitelikli kişilerin olması, tek karar verici patron başkan anlayışından sıyrılıp, ortak akıl taşıyan ekip anlayışına geçilmesiyle, borç verip ekonomik katkı sağlayanlar kadar, zamanını kulüp için harcayanlar, çözüm üretecek, bilgili, nitelikli ve liyakat sahibi olanların görev almaları hayati önem arz etmektedir. Kanaatindeyiz. “İfadelerini kullandı.

Görüşlerim

Bildiğiniz üzere uzun süredir Trabzonspor’un bilançosu üzerine yazıyorum. Öncelikle denetim kurulunun varlıklarımızı satsak borçlarımızı karşılayamayız lafına pek katılmıyorum. Yani bu kadar net bunu ifade etmek doğru değil. Mesela Bilançoda bulunan varlıklarımızın ağırlıklı kısmını futbolcular oluşturuyor ve aktif değeri sözleşmelerin kalan süresi kadar oluyor ve bunlardan her sene amortisman düşüyor. Ancak futbolcu dediğin sürekli maddi bir duran varlık gibi değer kaybeden bir şey değil. Bazıları değer kazanıyor, bazıları değer kaybediyor.

Mesela denetim kurulumuz tüm varlığımızı satsak borcumuzu karşılayamıyoruz demiştir. Toplam borcumuzu da 3,2 milyar TL olarak açıklamıştır. Mesela ben tüm futbolcularımız satsam transfermarkt a göre takımın değeri 2,5 milyar TL çıkıyor. Ha bu demek değil ki durumumuz iyi. Başlangıç aşamasında şu an oldukça kötü durumda olduğumuzdan doğrudan varlık borç hedefine kilitlenmek bizi aşırı küçülmeye götürebilir. Aşırı küçülme ciddi sponsor ve gelir kaybına eş değer olup emsal bilançodan değil gelir tablosundan alınmalıdır.

Anlatmaya çalıştığım şey hiçbir şirket ben piyasadaki borçlarımı kapatsam şeklinde düşünmeyeceği. Ki zaten futbol kulüplerinde bonservis ederi meselesi ve muhasebe kaydı triklerinini izah ettik yani.

Burda olaya bakmamız gereken kısım gelir tablosu kısmıdır. Temel hedefimiz şu olmalı: Trabzonspor önce faaliyet karı elde edecek. Daha sonra faaliyet karından finansman giderlerini çıkarttığımızda artıda kalsak başlangıç için oldukça disiplinli bir gelir tablosu olur. Şu an Trabzonspor faaliyetlerinden kar dâhi edemiyor. Amaç faaliyet karını arttırmak olmalı.

Vizyon ve Misyonu Gözden Geçirmek

Evet 38 sene sonra gelen şampiyonluk iyi geldi. Ancak gerçekten Trabzonsporun hedefi ne olmalı. Bence bunun adını koymamız lazım önce. Yani Trabzonsporun taraftar sayısı belli. Kulübün kayıtlı üye sayısı 11 bin civarı ya. 11 bin üyenin verdiği parayla, 5 milyon taraftarın aldığı ürünle İstanbul takımları ile saçma sapan bir lig şampiyonluğu için mücadele etmek mi mantıklı?

Yoksa kendi kafamıza göre takılıp tamamen Avrupa odaklı takılmak mı? Durum bence gayet net. 2021-2022 sezonunda şampiyon olduğumuzda lig şampiyonluğunda elde ettiğimiz gelir 12 mio Euro. Kulübün yıllık oyuncu gideri 40 mio Euro. Ya siz kendi dükkanınız olsa naparsınız böyle bir durumda. Piyasanın en büyük firmasıyız, tüm rakipleri pazar payı olarak geçmişiz ama günün sonunda zarar ediyoruz. Böyle bir aptallık olabilir mi?

Ha, şirketler yapmıyor mu sırf pazar payını arttırmak için zararına satış yapıyor. Sen de şampiyon olabilmek için böyle yapabilirsin. Ancak bu sadece bir kere yapılır. Zaten kulübün böyle bir hedefi asla olmamalı. Türkiye şampiyonuluğu ne katıyor abi bize. Dünyanın bilmemkaçıncı sırasında manevi kıymeti hariç hiçbir maddi getirisi olmayan bir lig Süper Lig. Bir sürü saçma kuralı var. Orada yukarıda ciddi bir Avrupa kupası hedefi varken oturup Türkiye’de lobilerle yönetilen futbol ortamıyla mı uğraşacağız. Hedef bu mu?

O yüzden kulüp için ilk değişmesi gereken şey vizyon ve misyon. Bunu değiştirmediğimiz müddetçe kulüp batmaya mahkum kalacaktır.

Yeni Yönetime Tavsiyeler

Malumunuz ülkede herhangi bir yöneticiye ulaşmak zor. Yıllardır burdan yazarım, yöneticilere de ulaşmaya çalışırım ama ulaşamadım. Yine önerilerimi yazacağım ama.

Kulübün geliri şampiyonluk sezonunda tavandı ve 656 mio TL gelir yazdık. Euro cinsinden bakarsak eurtry=20’den 32,8 mio euro ediyor. Bakın bu bizim max gelirimiz. Faaliyet karı ilk hedef dedik, bu sebeple kadro maliyeti 32 yi asla geçemez. Şu an maliyetimiz 40 mio Euro. Futbolcu ve teknik adam ücretlerine sınır getirilmesi ciddi bir şart.

Faaliyet karı koşulu sağlandıktan sonra finansman planı yapılması gerekiyor. Mesela nasıl? Geçen seneden örnek verelim. Yaklaşık 300 mio TL kredi ödemesi olmuş, yani euro cinsinden bakarsak 15 mio euro. Ne demiştik, toplam maks. Gelirimiz zaten 32,8 mio euro, 15 mio eurosu finansman giderine karşılık geliyor. Senin futbolculara vereceğin maks 15 mio euro olur. Kalan 2,8 mio euro da diğer giderler içindir.

Bu durumu ancak bonservisle oyuncu satışı değiştirebilir. Ancak bonservisle oyuncu alışı hiçbir zaman satışı geçmemeli. Bu şampiyonluğa mal olsa dahi. Çünkü şampiyonluk gerçekten euro bazında doğru düzgün getirisi olmayan bir şey. Bunu gördük. Elde edeceğimiz gelir fazla değilse buna uğraşmamak gerek.

Değinilmesi gereken bir husus da kur riski meselesi. Yani bu kadar basit bir şeyi anlamamak mümkün değil. Ya abicim Türkiye’de yaşıyorsunuz. Kaçınız Euro nun TL ‘ye karşı değer kaybettiğine şahit oldu. Gözünüzü seveyim biraz gerçekçi olun ya. Bu ülkenin 2001 krizinde kur riski kavramını anlamış olması lazımdı. biz hala kulüpteki yöneticilere kur riski anlatıyoruz. Kardeşim sen bu oyuncuyla sözleşme imzaladığı anda hangi tarihte kaç euro/dolar ödeyeceğin belli değil mi? Bu ülkede kurun yukarı gideceği belli değil mi? E baba helva yapsanaya dönüyor gidip hedge çalışsana ya. Bu çok temel, şirket yönetimi 101 filan. Nasıl atlanıyor anlamıyorum bunu gerçekten.

Kulüp üyelik sayısı 11 bin. Gerçekten komik bu durum üzerine söz söylemiyorum. Lütfen Benfica kulübünün eski başkanının (rahmetli) kulüp üyelik sayısı politikasını inceleyin.

Klasik altyapı hikayesini anlatmayacağım onu herkes söylüyor zaten. Öyle scout ağı kurun vs. Bunları geçiyorum. Ancak altyapı ya da altyapıdan gelen oyuncularla alakalı söyleyeceğim tek şey var: lütfen bir oyuncuyu değerini bulduğu zaman satın. Bakın oyuncular kulüpte kalma süresi uzadıkça değerleri düşüyor, lütfen değerini bulan altyapı oyuncusunu satın.

Son sözüm de dernek denetim kuruluna. Denetim kurulu özellikle altyapı meselesine yoğunlaşmış. Evet altyapı çok önemli ancak sadece yerli oyuncuyla olmuyor o işler. Tamam Afrika’da oyuncu arayacak bir scout ağımız yok ve bunu kurmak da çok pahalı buna da fitim, sıkıntı yok. Ama gidip Avrupa’nın liglerinden adam scout edebilecek sistemimiz de mi yok. Yani tabii ki her futbolu tutmaz, bir kere taraftar bunu anlaması lazım. Ama illa ki tutar, ya da tutacak sistemi kuracağız. Bu kulüp için zorunluluk.

Kulübe transfer edilecek olan yerli/yabancı oyuncu için yaş sınır koyulmalı. Yani 35 yaşın üstünde en fazla 2, 30 yaşın üstünde en fazla 4 gibi. Buna uyum sağlamayan ve kendi menajerlerini kulübe sokarak transfer yaptırmaya çalışan teknik direktörlerle baştan anlaşılmamalı.

Son olarak şu varlık-borç meselesine girelim. Maksadımız şu aşamada varlıkla borcu karşılamak olmamalı. Bu kulüpte gereksiz küçülme ve aniden tüm hedeflerden çıkılmasına, sponsorluk gelirlerinin düşmesine sebep olur. Sonuçta spor endüstrisinde gelirlerini arttıran şey başarı ve başta Avrupa olmak üzere bazı organizasyonlarda yukarı çıkmak. Yani borçları ödeyeceğiz derken küçülüp hem taraftar kaybetmenin hem de sponsor geliri azalmasının bir esprisi yok. Bu zaten başarılı ve başarısız yönetimleri ayıran en ince çizgi. Ana maksadımız kılı kılına gitmek. En azındanilk 5 yıl böyle olmalı. Yani nedir? Bilançoya değil gelir tablosuna odaklanmak. Gelir tablosunda proforma yapılıp önce finansman gideri düşülecek, ancak bunu yapmadan evvel gider bütçesini arttırabilmek adına mevcut taksit ödemeleri bu güne kadar gelinen metotlarla aynı şekilde gelir temliki ile maksimum vadeye uzatılacak, daha sonra 32 mio Euro tavan ciroya göre düşümler yapılıp kadro için ayrılacak yıllık ücret miktarı tespit edilecek. Bakın buraya kesinlikle futbolcu transfer gelirleri ve giderleri dahil edilmemeli.

Genel olarak söyleyeceklerim bu kadar. Daha ne söyleyebilirim onu da bilmiyorum açıkçası.


yatirimkurusu

10 yıldır finans sektöründe denetçi, İngilizce biliyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçeriklerin kopyalanması engellenmiştir.