Yatırım

Ekonomik Göstergelerin Yorumu Nasıl Yapılır ?

Efenim bildiğiniz üzere platformumuzda hem yatırım, hem finans hem de ekonomi ve ekonomi yorumu alanında birçok paylaşımda bulunmaktayız. Özellikle sayfamızda makro ekonomik göstergeleri, güncel durumlarını ve makro ekonomik göstergelerin yorumu meselesinin nasıl yapılacağını paylaştığımız yazılarımız mevcut. Tabi ben bu paylaşımları okumanızın sebebinin bilim yolunda ilerlemek olmadığını biliyorum köftehorlar.

Hepiniz burada öğrendiğiniz bilgiyi paraya çevirmeye çalışıyorsunuz. Ha bana dönüp sorsanız sen bu bilgilerini paraya çevirebiliyor musun diye size vereceğim cevap hayır. Öyle çılgınca kar marjlarım filan da yok. Bunu da her fırsatta söylüyorum. Kendi çapımızda bir strateji oluşturmuşuz takılıyoruz, bakalım 18 sene sonra göreceğiz sonuçlarını.

ekonomik-gostergelerin-yorumu

Ancak son dönemde de piyasada gördüğüm bir hadise var. Özellikle Twitter âleminde buna çok sıklıkla rastlıyorum. Ekonomiyi yönetenler tarafından açıklanan makro ekonomik göstergelerin yorumu çok abartılı ,absürt ve makyajlı şekilde ki bana göre biraz da manipüle edici bir biçimde yorumlanıyor. Keza aynı durum o bilinen passat medyası web sitelerinde ve o çok saygıdeğer ekonomist adı altında paylaşım yapan elemanlar tarafından da yapılıyor.

Haberciliğin Geldiği Nokta: Click Bait

Google reklamlarının tıklama ve görüntüleme başına kazanç getirmesi nedeniyle haber sitelerinin (hem de ana akım olarak düşündüğünüz hepsinin) google trends kullanarak trend olan aramaları takip edip, keyword yığarak google’da birinci sırada çıktığını hepimiz biliyoruz. Günümüzde haberciliğin geldiği noktada bundan fazla değil.

Okuyana herhangi bir fayda sağlamayan, saman gibi bir kelime yığını. Ruhu yok, samimiyeti ya da belirli bir yazım dili yok. Emin olun gidip TCK’yı sayfalarca okumak bu haberleri okumaktan daha fazla keyif verir.

click-bait-ornek
Ülkemizdeki meşhur bir passat medyası unsurunun click bait habercilik örneği. Yani yok böyle bir şey ya! Artık bunların hiç birine tıklamıyorum.

Ancak yine de bu google uygulamaları nedeniyle kaliteli içeriğe erişilemiyor. Benim platformum gibi oldukça faydalı olan bir platforma insanlar ulaşmakta güçlük çekiyor. Oysa şurayı okuyan en azından temel finansal okur yazarlığını tamamlar. Ben de bu duruma içlenip yazılarıma ulaşan bireyler için bir ekonomi haberi okuma ve ekonomik verileri yorumlama rehberi yapayım dedim.

Big Data Mı? Yoksa Bilgi Çöplüğü Mü?

Değinmek istediğim mesele tam da başlıkta belirtilen kısım. Click bait haberciliği ile çöplüğe dönüşen bu canına yandığımın internet dünyasını ne ile adlandıracağız?

Big dataya ilişkin bir yazım var. Bu yazımda geldiğimiz çağın bilgi çağı olduğunu, bilginin nasıl kullanılacağını bilen kişilerin özellikle ticaret ve yazılım alanında ciddi paralar kazanacağını belirtmiştim. Yine  aynı yazımda bilginin yorumlamasının da mahirlik gerektirdiğini anlatmıştım. Gerçekten de günümüzde o kadar çok bilgiye erişiyoruz ki. Yani kaos teorisine konu olan “Şikago’da bir kelebeğin kanat çırpmasına” kadar bilebiliyoruz neredeyse. Tabi bunda Reuters gibi ekranların desteği de azımsanır gibi değil. İşte bu kadar çok bilgi olması bir bilgi çöplüğü yaratıyor. Her şeyden her konuda bilgimiz var ama bunu nasıl yorumlayacağız? Esas mesele bu.

ekonomik-veri

Sizlere kesinlikle bir data analistinin yetilerini kazandıramam ancak biraz da akıl yoluyla bu alanda nasıl ilerlenir, makro ekonomik göstergelerin yorumu alanında big data nasıl kullanılır, bu bilgi çöplüğünden kıymetli bilgiyi nasıl çekip koparırız onu anlatmaya çalışacağım.

Geçmiş Bilginin Çağı

İçinde bulunduğumuz çağın bilgi çağı olduğunu söylemiştim. Ancak bilgiyi yani veriyi de kendi arasında sınıflandırmamız lazım.

Bir finans sektörü çalışanı olduğum için kafam mali tablolara basar. Şahsi yatırımlarımda da dönem dönem kullanırım bu mali tabloları. Bir gün yetkili bir abimizle yaptığım sohbette bu mali tablolara kafayı çok taktığımı, aslında mali tabloya yansıyan şeyin bana oldukça geç yansıyan ve çoktan firmanın içinde hissedilmiş olan bir haber olduğunu, haberin kıymetlisinin güncel olan olduğunu söylemişti. Bu lafların etkisini zaten mali tablolar yazısında görürsünüz.

İşte içinde bulunduğumuz bu bilgi çağında bize gelen verilerin gecikmiş gelme gibi bir huyu var ve aslında bu bilginin niteliğini ve kalitesini ciddi anlamda etkileyen bir hadise. Bir örnekle açıklayacak olursak canlı bahis oynuyorsanız gol haberinin size 10 dakika sonra gelmesi ile anlık bildirim şeklinde ulaşması arasında ciddi fark vardır. Size gelen verilere bakarken ve ekonomi haberlerini okurken bu meseleye muhakkak dikkat edin.

futbol-ekonomisi

Size gelen bu geçmiş bilgi içinde bulunduğumuz durumu zaten etkiledi mi yoksa gelecek zamanda etkileyecek mi, bunun diğer verilere yansıması nasıl olacak?

Bir misal daha verelim. Örneğin TCMB para banka istatistiklerini açtınız okudunuz, para arzının dönem içerisinde arttığını gördünüz. Peki bu piyasaya yansıdı mı, ya da piyasa bunu ne zaman fark edecek ve en önemlisi bu durum enflasyona ne zaman yansıyıp paranın değer kaybetmesine neden olacak? Eğer TCMB para arzını günlük olarak yayınlamıyor olsa idi ya da enflasyon istatistiklerinden sonra yayınlanıyor olsa idi size açık konuşayım bu para arzı verisinin hiçbir manası olmayacaktı. Allahtan günlük açıklıyor ve enflasyon verisi sonradan geliyor ki bunun etkisini tahmin edebiliyorsunuz.

Katsayı

Gelin biraz da matematiğe girelim. Ekonometri okuyanlar bu işin ızdırabını çok çekmiştir. Hepsini de saygıyla selamlıyorum bu arada. Şimdi önümüzde bir denklem var. MÖ adlı değişkenin nasıl oluştuğunu açıklayan bu denklemi aşağıya veriyorum.

F(MÖ)=10x + 5y + 2z +1

Her ortalama kafası matematiğe basan insan gibi MÖ değerini en fazla etkileyen unsurun X olduğunu görürsünüz. Çünkü sabit sayı 1, Y değerinin çarpanı 5 iken Z değerinin çarpanı 2. Ancak X değişkeninin çarpanı 10. Bu lineer denklemde karar verici konumda olan ve en fazla değişime sebebiyet veren X değişkenidir.

İşte siz de ekonomik değişkenleri yorumlamak için buna bakmalısınız. Size oturun ekonometrik denklem hazırlayın asla demiyorum. Ancak size gelen verileri yorumlarken muhakkak ama muhakkak bu hususu göz önünde bulundurun.

katsayi

Manipülasyon Yaparken Ben

Evet makro ekonomik göstergelerin yorumu nu yaparken zaman mefhumu ile dikkat etmeniz gereken en esaslı hadise katsayı başlığında anlattığımdır. Yine bir örnek ile devam edelim. Son dönemde Twitter’da çok görüyorum bunu. Adam siyasi görüşüne göre bir tane veriyi ön plana çıkarıyor. Övüyor da övüyor övüyor allah övüyor. Altına bir sürü fav rt vs. Bir allahın kulu da çıkıp demiyor ki “agam bizimle eğleniiir”. Paylaştığı ekonomik verinin yatırım alemine katkısı belki %1. O da yani benim zorlamam ile ama öyle bir anlatıyor ki sanki bütün ekonomi buna bağlı.

İşte sizin düşmemeniz gereken manipülasyon metotlarından birisi de bu bence. Yani küçük yatırımcıya haber pompalanması sırasında eminim bu işi planlayan birileri olmalı. Yoksa kıytırıktan göz altı pazarındaki “dıttırı” hissesinin yatırım haberinin manşetten verilmesinin ve hemen akabinde bu sektörün önü çok açık diye “dıttırı” firmalarının sahibi ve aynı anda “dıttırı” sektörünün faaliyet gösterdiği “kupturu” sektörünün oda başkanının açıklamasının başka bir anlamı yok bana sorarsanız. İş burada pisleşip iyice algı yönetimine ve bilinçaltına oynamaya geliyor zaten.

Ne-Neyi- Ne Kadar Etkiler?

Kritik mesele burası. Tabi bunu %100 doğrulukla ortaya koymanız için uzun vadeli veri tablolarını analiz edip, bunlar arasında doğru korelasyonu kurup ( ki sizin grafiklerinizde ortaya çıkan korelasyon tamamen tesadüf de olabilir.) doğru denklem çıkarmanız gerekir. Ya zaten ekonomi hakkında sabit değişkeni olan denklemleri oluşturmak çok mantıksız. Çünkü ekonomi dediğiniz bilim tek başına değerlendirilebilecek bir bilgi kümesi içermiyor. Ekonomiden bahsedip siyaseti, uluslar arası ilişkileri anlamazsanız ekonomik verilerin yorumlanması konusunda başarısız olursunuz.

Bu siyaset meselesinin dışında İktisatta çok kullanılan bir kavram vardır. Ceteris paribus. Diğer şartlar sabitken demektir. İktisatçılar bunu aslında kullanmak zorundadır çünkü ekonomi bilimi, laboratuvarı o an yaşanılan ortam olan bir bilim dalıdır. Adam kendi tezlerini göstermek için kurguladığı matematiksel formülün başına ceteris paribus yazar. Çünkü ekonomiyi etkileyen değişkenler katsayıları ile birlikte sürekli değişmektedir.

ekonomik-gostergelerin-yorumu-kriz-tahmini

Ancak siz bu bilim adamlarının bile ortaya koymaya çalışırken zorlandığı veri cümbüşünde yolunuzu bulmaya çalışan pis fakirlersiniz. İşte bu aşamada sizin mantık kurgusuyla ve gözlem yoluyla ekonomik göstergelerin yorumu nu yaparken bu bilgi çöplüğündeki işe yaramaz şeyleri tek tek temizlemelisiniz. Bunun yanında yatırım yaptığınız yatırım araçlarının etkilenebileceği siyasi ve uluslar arası ilişkileri de gözlemlemeniz ve etkilerini ölçmeniz gerekir.

Edilgen Makro Ekonomik Göstergelerin Sınıflandırılması

Benzeri bir çalışmayı aslında ben ekonomik göstergeler tablolarımın altında yapıyorum. Temel makro ekonomik göstergeler ve detay olarak sınıflandırdığım bir tablom var. Buradakiler edilgen makro ekonomik göstergeler. Bu benim yıllar itibariyle biriktirdiğim tecrübeler neticesinde oluşturduğum bir tablodur.

Her ekonomi yönetimi temel olarak büyüme oranı, enflasyon oranı, işsizlik oranı, cari denge ve bütçe dengelerini göz önünde bulundurur. Ama tabi bunların içerisinde de bir sınıflamaya gidecek olursa birincil hedef her daim büyüme oranıdır. Mesela enflasyon oranı büyümeye feda edilebilir. Eğer büyümeyi arttırırsanız bu durum işsizlik oranını düşürecektir. Ya da cari denge ve bütçe dengesi büyümeye feda edilebilir. Hükümetlerin bu eğilimde olduğunu da muhakkak bilin. Onu da söyleyeyim sizlere.

Ancak enflasyon, cari denge ve bütçe dengesi kriz aşamasına gelecek seviyelere ulaşmış ise hükümetler kuvvetle muhtemel büyümeyi bu dengeleri kurmak için feda edecektir. Analiz yaparken içinde bulunulan genel ekonomik durumu ve siyasi durumu da kontrol etmeyi unutmayın.

Bunun dışındaki bütün verilere –benim detay makro ekonomik veriler başlığı altında da bahsettiklerim dahil- bu yukarıda yazdığım ana beş veriyi etkileme oranına göre değerlendirme yapmalısınız. Yoksa analiziniz cortlar, yanlış olur, kısa kalır.

Saçma Sapan Önemsiz Veriler

Dedim ya veri aleminde yüzüyoruz diye. İşte bundan faydalanamaya çalışıp tespit sı*an bir çok kişi mevcut internet aleminde. Ya şöyle yazılar görüyorum: efenim ABD’de devam eden işsizlik sigortası başvuruları artmış, bu durum FED’in dolar basmasına neden olacakmış piyasayı canlandırmak için, bu halde de dolara yatırım yapmalıymışız. Ya böyle soyut, saçma sapan bir analiz kasılabilir mi arkadaş.

FED ’in üç temel hedefinin (finansal istikrar, enflasyon ve işsizlik)  birini ilgilendiren çok kıytırıktan bir istatistik bu. Ana istatistikler nerde? Yok. İçinde bulunulan siyasi pozisyon nerde? Yok. Öyle kendi çapında bir yazı işte. Yani bu kıytırık oranları ısıtıp ısıtıp koyuyorlar. Tamam, istatistiğe bak ama öyle hayatın en önemli şeyiymiş gibi davranmaya da gerek görmüyorum açıkçası. Bunun için temel ekonomi bilgisi olması gerekir. Zaten çoğunun iktisat temeli de mevcut değil.

ekonomi-yorumu

Bir örnek daha vereyim. Efenim Türkiye’de otomotiv sektöründe aylık satış rakamları pik yapmış, otomotiv sektörü Türkiye’nin en ihracatçı sektörü imiş. Bu da cari açığı azaltıcı etkide bulunacakmış. Yani arkadaş affedersin de sövsen yeri. O dönemde kamu bankalarının otomotiv sektörüne yönelik kullandırılacak kredilerde selektif kredi modelini uygulayarak kredi faizlerini indirdiğini, insanların ulan bir daha böyle fırsat gelmeyecek deyip cayır cayır araba alma sırasına girdiğini ve var yok satıp arabaya yatırdığını, devletin ÖTV’yi arttırdığını söylemiyor. Peki, bu firmalar bilançonun kalan 2 çeyreğinde nasıl veri getirecek? Ya da bu firmalar kalan 2 çeyrekte koronavirüsten kırılan Avrupa’ya nasıl mal satacak? Zaten yaşlı nüfusa sahip Avrupa daha fazla arabayı nasıl alacak? Ama tabi analizi yapmış adam. Yersen !

Siz böyle yapmayın diye yazıyorum işte bu yazıları.

Ekonomik Göstergelerin Yorumu

Ulan tatava yapma, millete sektirmeyi bırak iki dakka da bilgi ver dediğinizi duyuyorum. Burada sizin yapacağınız şu: Büyümeyi tetikleyecek neler var? Hangi politik hamleler gelmiş? Büyümeyi ne etkiler? En fazla ne etkiler? Ben size söyleyim: TCMB’nin faiz oranı büyümeyi etkiler. Devletin genişletici maliye ya da para politikası büyümeyi etkiler. Bunlara bakın ve görmeye çalışın. Kaynak ihtiyacımız var bizim. Büyümek için kaynak gerekli. Bu kaynağın maliyetini etkileyen CDS’ler, ana avrat düz gidilen kredi derecelendirme kuruluşlarının notları büyümeyi etkiler.

Tabi büyüme artınca bunun da işsizliğe etkisini takip edin. Eğer büyüme verisi iyi geliyor işsizlik verisi kötü geliyorsa orada ciddi sıkıntı oluşur. Yerli para varlıklarınızın değerini azaltabilirsiniz.

Yine enflasyona bakın. Enflasyon ile faiz oranı uyumuna bakın. Reel efektif döviz kuruna bakıp hangi politika uygulanmaya çalışılıyor görmeye çalışın. Cari açık verisi bizim için ehemmiyet arz eder. Araba satışlarına değil ama cari açık açıklamalarına dikkat edin. Yine bütçe dengesine bakın muhakkak. Kısa vadeli dış borç verisi ile rezervleri her daim kontrol altına tutun. Mantıklı hareket edin. Beni delirtmeyin.

ekonomik-veriler
Ortada hayvan gibi bütçe açığı dururken gidip dolaylı vergiden bahseden ve bunun önemini ortaya çıkarmaya çalışan adamları gördüğünüzde kaçın.Bütçe açığı varsa orada bütçe açığı konuşulur. Sizin yatırımlarınızı ilgilendiren de budur.

Aracı Kurumların Tufasına Düşmeyin

Ekonomik verilerin yorumu konusunda son uyarımı da halihazırda yatırım yapan ve aracı kurumlar nezdinde hesabı bulunan kişilere yapacağım. Aracı kurumların para kazanma modeli şudur. Müşterilerin işlemlerini yaparlar. Müşterilere karşı ya da müşteri lehine pozisyona da hiç bir zaman girmezler. Bunlar genelde gün sonu sıfıra sıfır kapatırlar. Sadece sizin adınıza pozisyon almış olurlar. Çok firma da nakit teminat aldığı için aslında bir pozisyon almalarına da gerek kalmaz. Peki nereden kazanıyor bu aracı kurumlar parayı. Tabii ki sizin yapmış olduğunuz işlemlerden. Siz işlem adedinizi arttırdıkça aracı kurum para kazanıyor.

Borsa ya da forex yatırımcısı bir kişinin işlem adedini arttırmanızın tek bir yolu vardır. Kişiye sürekli ilgili ilgisiz haber akışı göndermek. Tabi bunu şöyle yaparlar genelde. Bak dünyada şu şu kararlar alındı. Metin yazarı o yazıyı öyle bir planlar ki siz yazıyı okuduktan sonra bir şeyleri alıp satmaya karar verirsiniz ve sizde otomatikman ben piyasanın gerisinde kalacağım, herkes benden çok daha fazla para kazanacak hissiyatı olur.

Dolayısıyla bu ipe sapa gelmez, hiç bir etkisi olmayan ya da etkisi çok az olan kıytırıktan ekonomik göstergeleri yorumlama meselesinde aracı kurumların üstüne tanımam. O size gelen raporlar filan bildiğin manipülasyon için bir sanat eseri olarak okutulur. O yüzden bu aracı kurum raporları okuyup okuyup işlem yapmayın. Kendi stratejinizi kurup öyle yatırım yapın.

Özet Geç

Etrafınızda gördüğünüz her veriye elinizde tuzlukla koşmayın. Önce bir analiz edin, zamansal ve önemsel analizini yapın. Sonra verinin üstüne tuzu basarsınız.

yatirimkurusu

10 yıldır finans sektöründe denetçi, İngilizce biliyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçeriklerin kopyalanması engellenmiştir.